Dudak değmez, değerse kan çıkar
Tayyip Atmaca’nın yönettiği aylık şiir dergisi Hece Taşları’nın 121. sayısı Tacettin Şimşek’in “dudak değmez” tarzındaki şiiriyle başlıyor. Önce Dr. Mohammad Razzaghi’nin kısa açıklamasına, sonra şiire bakalım. “Lebdeğmez veya dudak değmez, halk edebiyatında, atışmada icra edilen bir söz sanatıdır. Dudakların birbirine değmesiyle çıkan harfleri kullanmadan yapılan atışmaya denir. Âşıklar dudaklarının arasına, dik pozisyonda bir iğne yerleştirip “doğaçlama” olarak, içinde B, F, P, M, V harfleri bulunmayan
Tayyip Atmaca’nın yönettiği aylık şiir dergisi Hece Taşları’nın 121. sayısı Tacettin Şimşek’in “dudak değmez” tarzındaki şiiriyle başlıyor.
Önce Dr. Mohammad Razzaghi’nin kısa açıklamasına, sonra şiire bakalım.
“Lebdeğmez veya dudak değmez, halk edebiyatında, atışmada icra edilen bir söz sanatıdır. Dudakların birbirine değmesiyle çıkan harfleri kullanmadan yapılan atışmaya denir. Âşıklar dudaklarının arasına, dik pozisyonda bir iğne yerleştirip “doğaçlama” olarak, içinde B, F, P, M, V harfleri bulunmayan sözcükler kullanarak hem çalarlar hem de atışırlar.”
Yanlışlıkla bu seslerden biri kullanılırsa, toplu iğne dudağa batar ve kan çıkar.
Böylece saz âşığı yarışmadan çekilmiş olur.
O çekilmenin diğer adı mağlubiyettir.
*
Dokunur Gider
Dünya ehli için sinidir dünya / Günde yedi öğün tıkınır gider / Rint olan insana sonsuzluk rüya / O da yalnızlıktan yakınır gider
Yürür hayalince yolunda güller / Sözleri gül kokar dilinde güller / Sevdikleri için elinde güller / Göğsüne gül dalı takınır gider
Konuktur aslında kalıcı değil / Hırs kılıcı onun kılıcı değil / Dünyaları sunsan alıcı değil / Eşyaya gözüyle dokunur gider
Elekten geçirir iradesini / Geceye dinletir kısık sesini / Öte diye yazar son adresini / Nihayet selası okunur gider
Yazık ki yok artık sözün gereği / Yıkılır otağın orta direği / Sıcaktan soğuktan kaçar yüreği / Ruhuna ılık su dökünür gider
TERÖR ÖRGÜTÜ NASIL SİLAH BIRAKACAK?
Şahitler huzurunda “Bırakırım. Bırakacağım. Bırakıyorum. Bıraktım.” deyip bırakacak.
İlk iki aşama geçildi. Yolun yarısına gelindi.
Bundan sonraki kısmın tamamlanması an meselesi.
*
Doktor, muayene ettiği hastasına tavsiyesini net bir dille iletmiş.
“Sigarayı bırakmanız gerekiyor.”
“Biliyorum doktor, çok zararlı olduğunun farkındayım ama bugüne kadar hiç denemedim. Çok zor diyorlar.”
“Yok, hiç zor değil. Ben kırk defa bıraktım.”
*
Terör örgütünün silah bırakması, o doktorun sigara bırakmasına benzemeyecek.
Tekrar başlanırsa, dişleri yalama yapmış vida gibi tutmaz.
Sonuçları daha beter olur.
O yüzden, tekrarı mümkün olmayan, kesin şekilde silah bırakılması şart.
YA PARAYI TAKİP ET YAHUT KADINI
Orijinal hâli Vaşinton Post’un eski yönetmeni Ben Bredli tarafından “Kadını bul, parayı takip et” şeklinde formülleştirilmişti.
Pek çok gizli kapaklı olayın, bu formül üzerinden çözüme kavuştuğunu hatırlayalım.
*
Yıllar önceki İSKİ yolsuzluğu, ‘kadın’ üzerinden ortaya çıkmıştı.
Hayatın normal akışı içinde kendiliğinden…
Bu defa para hareketleri incelenince duvarların dökülmeye başladığını görüyoruz.
Rüşvet, yolsuzluk, irtikap…
Adam kayırma, kadın kayırma, kafa sıyırma…
Araya mutlaka çoban kavurma da karışmıştır bir yerlerde.
Yanında salatası da olmalı çobanın.
Bu karmaşanın siyasî sebeplerle çıktığı iddiası havada tur atıyor.
*
Diplomanın usulsüzlüğü gündeme geldikten sonra Ekrem Bey’in Cumhurbaşkanı adaylığı zaten imkânsız hâle gelmişti.
O gelişme yaşandıktan sonra niye yolsuzluk vs üzerinden baskı yapılsın ki?
Yarış bittikten sonra bütün atların koşuya devam etmesi hiç mantıklı değil.
Üstelik seçime üç sene varken.
Hem de mağduriyetin avantaj sağladığı herkesin ağzındayken.
GÜNÜN SÖZÜ
Hayru’l-kelâm mâ-kalle ve delle.
(Sözün hayırlısı kısa olan ve yol gösterendir.)