Hemşerim, esas memleket nire?
On beş milyonluk İstanbul'dan bayramı memleketinde geçirmek üzere, neredeyse yirmi milyon insan ayrıldı. Yine de geride bir iki milyon kişi kaldı.İçinden çıkılmaz bir hesap. Bu şehir de öyle bir şehir...
On beş milyonluk İstanbul'dan bayramı memleketinde geçirmek üzere, neredeyse yirmi milyon insan ayrıldı. Yine de geride bir iki milyon kişi kaldı.
İçinden çıkılmaz bir hesap. Bu şehir de öyle bir şehir zaten.
İçinden çıkılmaz cinsten.
Günler öncesinden başlayan bayram trafiği, arifeden bir gün önce kilit haline geldi.
Tıpkı şehir içinde adım başı dur kalk yaparak ilerler gibiydi İstanbul dışındaki akış da.
Vites büyütme fırsatı bulamadan ayrıldı herkes.
Gündüz oruç ağız yola çıkmayalım, iftardan sonra rahat rahat gideriz diye düşünmüştük.
Herkes öyle düşünmüş.
Yol kenarındaki dinlenme istasyonları pazar yeri kalabalığındaydı.
Cep olarak ayrılan kısımlarda, otopark nizamıyla park etmiş araçlar yanında sofra kurmuş olanlar, iftardan sahura kadar bir metrelik bile yer bırakmamaya özen gösterdikleri için, cep bulunmayan kısımlar da aynı şekilde kalabalık haldeydi.