Öldük, bittik, mahvolduk
Çinli düşünür Lao Tzu’nun anlattığı söylenen bir hikâyedir. Ufak bir köyde, yaşlı bir adamın güzel bir atı varmış. Herkes çok beğenirmiş. Kral da ata hayran kalmış....
Çinli düşünür Lao Tzu’nun anlattığı söylenen bir hikâyedir. Ufak bir köyde, yaşlı bir adamın güzel bir atı varmış. Herkes çok beğenirmiş. Kral da ata hayran kalmış. Atı satması için çok para teklif etmiş ancak yaşlı adam kabul etmemiş.
Bir gün at kaçıp gitmiş. Köylüler “Gördün mü bak” demişler, “kralın teklifini kabul etseydin, çok paran olacaktı. Şimdi ne atın var, ne paran. Büyük zarara girdin.”
İhtiyar, “Hemen karar vermeyin” demiş, “Sadece atım kaçtı.”
Bir iki hafta sonra at geri gelmiş. Yanında on iki tane de yabani at. Köylüler ihtiyarı takdir etmişler. “Sen haklı çıktın. Ne talihli adamsın. Bir sürü atın oldu.”
İhtiyar fazla sevinilecek bir durum olmadığını söylemiş onlara. Köylüler ihtiyara bir tuhaf bakmışlar.
Yabani atları terbiye etmeye çalışırken, ihtiyarın oğlu düşüp bacağını kırmış.