Onurlu tavır taklidi
Coğrafya kaderi belirlerken, tek başına değil. İsimlerin de etkisi var. Kişilerin olduğu gibi, kurumların da ismi seçilirken titiz davranmak şart. Kötü çağrışımları olan bir isim, kimsenin işine...
Coğrafya kaderi belirlerken, tek başına değil. İsimlerin de etkisi var.
Kişilerin olduğu gibi, kurumların da ismi seçilirken titiz davranmak şart.
Kötü çağrışımları olan bir isim, kimsenin işine yaramaz.
Aksine zarar verir.
İyi isim seçmek niyetiyle bir araya gelip, ‘iyi’yi isim seçenleri de gördük.
Ne var ki isim de tek başına yetmiyor.
Partinin adı ‘iyi’ ama durumu kötü.
‘İyi’ güzel de, ‘parti’ ile bir araya gelince, İP oluyor ya…
İşte sıkıntı burada.
İp, pek iyi şeyler hatırlatmıyor bize.
Bakmayın şimdi gençlerin ip denilince “İnternet Protokol Adresi” anlamalarına.
O daha üç günlük bir şey.
*
Milletin derin hafızasında ip, idamları hatırlatır.
Rahmetli Menderes’i, Zorlu’yu, Polatkan’ı ve daha nicelerini.
Darbe sonrası yaşı mahkeme kararı ile büyütülerek asılanları.
İki yıl önce yazdığı bir kitap yüzünden, kitabın yayınından sonra çıkan kanuna muhalefet ettiği iddiasıyla ipe götürülen İskilipli Atıf Hoca’yı…
*
İpsiz sapsız olmak pek hoş karşılanmaz ama ipli olmak da pek makbul değildir.
“Baltalar elimizde, uzun ip belimizde” diyenler odunculardır.
Onların dışında genellikle atın, katırın ve eşeğin ipi olur.
Bir de kuyuya inmek isteyenlerin yanında ip bulunur.
Cümle âlem bilir ki, başkasının ipiyle kuyuya inilmez.
Her rastladığına kardeşlik taslayan inandırıcı değildir.
Biri çıkar der ki:
“İpin ipime benzemez, tipin tipime benzemez. Ben seninle nasıl kardeş olayım?”
*