Topyekûn saldırı altındayken, eski darbeleri hatırlamak
Tanpınar, Ankara bahsinde, akşam vakti kaleden şehre bakarken hissettiklerini ne güzel ifade eder. “Bir milletin, tarihinin ne kadar uzun olursa olsun, birkaç ana vak'anın etrafında dönüp dolaştığı, birkaç...
Tanpınar, Ankara bahsinde, akşam vakti kaleden şehre bakarken hissettiklerini ne güzel ifade eder. “Bir milletin, tarihinin ne kadar uzun olursa olsun, birkaç ana vak'anın etrafında dönüp dolaştığı, birkaç büyük ve mübarek rüyaya, yaratıcı hamlenin ta kendisi olan bir imanın devamına bağlı olduğunu” anlatır.
Yaşadığımız şu günlerin, ne ölçüde Tanpınar'ın bahsettiği çerçevede yer alacağı, ileriki yıllarda belli olacaktır. Topyekûn bir saldırıya maruz kalan ülkemizin ve bölgemizin, başındaki badireleri en az hasarla atlatması için duacıyız. Rabbimiz kabul buyurursa kurtulmak mümkün. Yoksa helva gider.
Çok değil, birkaç yıl öncesine kadar ekranlar diyetisyenlerden geçilmiyordu. “Şunu yiyin, bunu yemeyin. Berikinden her gün bir avuç mutlaka. Ekmekten uzak durun, şekere yaklaşmayın. O yağ değil, bu yağ…”
Son dönemde o kadar lükse sahip olmadığımız anlaşıldı. Seçmen davranışları üzerine yapılan araştırma, halkın ilk sırada dikkate alacağı hususun “Terör konusu” olduğu ortaya çıktı. En önemli olacağı tahmin edilen 'Ekonomi' ile arasında birkaç misli fark var.
Geriye doğru gidersek, 28 Şubat ve 12 Eylül gibi darbelerin, ülkemizin kaderinde nasıl köklü sonuçlar doğurduğunu görebiliriz. Ülkemizin yani tek tek hepimizin. Sonraki yıllarda doğanlar da dâhil.