Vazgeçmiyorlar
Zeynep'le sözleşmişler. Kuyu başında buluşacaklar. Delikanlı gitmiş bakmış ki dayı emmi kim varsa hepsi orada.Demişler “Ne ararsın? Kızı almak mı istersin? Niyetin buysa, sana bir çift...
Zeynep'le sözleşmişler. Kuyu başında buluşacaklar. Delikanlı gitmiş bakmış ki dayı emmi kim varsa hepsi orada.
Demişler “Ne ararsın? Kızı almak mı istersin? Niyetin buysa, sana bir çift sözümüz var.”
Delikanlı ne söyleyeceklerini merak ve endişeyle beklerken, ihtiyar heyeti, deveyle hendeği göstermişler.
“İşte hendek, işte deve…”
Kızı alabilmesi için deveyi hendekten atlatmasını şart koşmuşlar.
“Baktın olmaz, vazgeçersin” diye de eklemişler.
*
Hikâyenin sonunu merak edenler, şarkının ikinci kısmına kulak verecek.
Barış anlatıyor.
Seneler sonra yeniden karşılaşma sırasında sorunca söylüyorlar.
“Söğüdün dalı uzun,
Barış'ın gönlü hüzün…”
Çünkü dayı emmi yaşlanmış, develer kervana katılmış ve Zeynep başkasına yâr olmuş.
Anlıyoruz ki delikanlı deveyi hendekten atlatamamış.
Kızı vermemişler.
Vazgeçmiş mecbur.
*
Şu mübarek bayram günü kurbanla meşgulken, yan taraftan gelen şarkılar arasında “İşte hendek, işte deve” aldı beni götürdü çok eskilere.
Şimdi Barış Manço da aramızda değil.
Yıllar geçtikçe aramızdan ayrılanlar o kadar hızla artıyor ki…