Bu on kötülük yıkar batırır
AŞAĞIDA sayacağım kötülükler, azgınlıklar, günahlar toplumları ve devletleri sarsar, bozar ve sonunda yıkar.Bunların birincisi: Ailenin yıkılmasıdır. Bugünkü kanunlar ailenin temellerini...
AŞAĞIDA sayacağım kötülükler, azgınlıklar, günahlar toplumları ve devletleri sarsar, bozar ve sonunda yıkar.
Bunların birincisi: Ailenin yıkılmasıdır. Bugünkü kanunlar ailenin temellerini dinamitlemektedir. Eski Medenî Kanun da kötüydü ama bugünküsü beter ve berbattır.
İkincisi: Müslüman bir ülke ve devlet idam cezasını kaldırırsa batmaya mahkumdur. Kur’an “Kısasta sizin için hayat vardır” buyuruyor. Âdil kanunlara göre âdilâne yargılanarak; katiller, büyük rüşvetçiler, büyük uyuşturucu işi yapanlar, kadınlara tecavüz edenler ve teröristler idam edilmelidir.
Üçüncüsü: Lüks, israf, saçıp savurma, gurur ve kibre yol açan ihtişam; aşırı lüks meskenler, aşırı lüks otomobiller, aşırı lüks cep telefonları, aşırı lüks mobilyalar, aşırı lüks yeme içme giyinme, aşırı lüks konaklamalar toplumun temellerini sarsan bir kötülüktür. Yıkıma ve çöküşe götürür.
Dördüncüsü: Şu konuda güvene sahip olmayan toplumlar, ülkeler ve bu güvenleri sağlayamayan rejimler batar: (1) Din, inanç konusunda güven ve hürriyet… (2) Can güvenliği… (3) Mal güvenliği… (4) Irz, namus, nesep güvenliği.
Beşincisi: Toplum ve devlet sermayeyi üretim için kullanmalıdır. Ülke sermayesinin büyük kısmının, üretmeyen lüks meskenlere, binalara, yazlıklara, AVM’lere, stadyumlara, tek kelimeyle betona gömülmesi ve âtıl hale getirilmesi çöküş ve batış sebebidir.
Altıncısı: Bir halk, bir toplum, bilhassa çocuklar ve gençler; iyi, sağlıklı, dengeli beslenmezse o ülke batmaya mahkumdur. Gıdalarda ve meşrubatta 300 kadar kimyevî maddenin, koruyucunun, yapay aromanın, boyanın bulunduğu, on milyonlarca vatandaşın hibrid buğdayla, genetiği değiştirilmiş ürünlerle beslendiği bir toplum sağlığını koruyamaz. Sağlıksız bir toplum sarsılır batar.
Yedincisi: Millî kimliğin ve dominant kültürün İslam olduğu bir ülkede halk dünyevileşir ve dinden koparsa batış kaçınılmaz olur. Din ahlak ve fazilet demektir. Din gerileyince ahlak bozulur, faziletler uçar gider. Ahlaksız ve faziletsiz bir toplum yaşamaz. Dıştan dindar görünen ama ahlakı zayıf ve kötü olan bir toplum da batar.
Sekizincisi: İç barış, sosyal mutabakat (uzlaşı) yıkılırsa; halk ülke ve devlet de yıkılır.
Dokuzuncusu: Genç nesillere doğru dürüst ve yeteri miktarda (1) bilgi ve kültür… (2) ahlak ve karakter terbiyesi… (3) sanat güzellik estetik boyutu kazandıramayan; bozuk, kötü, müflis, çağ dışı bir eğitim sistemi ile hiçbir ülke ayakta duramaz.
Onuncusu: Ülkeler, toplumlar, devletler adaletle ayakta durur. Adalet mülkün temelidir. Sadece kanunlarla adalet olmaz. Kanunların âdil olmaları ve âdilâne uygulanmaları gerekir. Hakkı yenenlerden ziyade, haksızların hırsızların gaddarların haklarını koruyan bir hukuk sistemi devleti de, ülkeyi, halkı da batırır.
On madde saydım, bilmem bir şey anlatabildim mi?
(İkinci yazı)
O Gence
Sen seksen milyon içinden çıkacak ve Dine Millete çok büyük hizmet edecek tek bir gençsin. Kendini yetiştirmen için sana bazı ipuçları veriyorum:
İtikadını tashih et yani Kur’ana, Sünnete, Cemaate dayalı doğru inançlara, doğru iman kültürüne sahip ol. İtikadında bid’at olursa şansını yitirirsin.
Beş vakit namazı dosdoğru kılacaksın. Aksi takdirde beklenen hizmetkar olamazsın. Namazları cem’ etmen konusunda fetva ve ruhsat yoktur.
En az Kudurî seviyesinde fıkıh öğren. Fıkıhsız adam olamazsın.
Arkadaşlarına ve emsaline imamlık yapabilecek derecede kıraat ve fıkıh bilmelisin.
Namazı başında takke veya başka bir islamî serpuş olduğu halde kılman şarttır. Bu kadar kolay ve zahmetsiz bir sünneti ve edebî yerine getiremiyorsan adam olamayacaksın demektir.