Enkazın Altında Kaldılar
* Ehl-i Sünnet’i yıkarak dinin içini boşaltmak istemişlerdi. Bina tepelerine çöktü, enkazın altında kaldılar. * Fırka-i Nâciye ile bid’at fırkalarını eşit görüyor, mezhepler kalksın...
* Ehl-i Sünnet’i yıkarak dinin içini boşaltmak istemişlerdi. Bina tepelerine çöktü, enkazın altında kaldılar.
* Fırka-i Nâciye ile bid’at fırkalarını eşit görüyor, mezhepler kalksın herkes Kur’anda birleşsin edebiyatı yapıyorlardı.
* Ehl-i Sünnet yıkılınca bağlı bulundukları mutezile fırkasının hakim olacağı kuruntusu içindeydiler.
* Şeriatsız ve fıkıhsızlight ve ılımlı sulandırılmış bir İslam türetme emelini besliyorlardı.
* Okullardaki mecburî din kültürü dersleri aldatmacasından yanaydılar.
* Camileri kiliselerdeki gibi sıralarla, sandalyelerle doldurmaya kalkışmışlardı.
* Camileri kadınlarla doldurmak istemişlerdi.
* Feminizm küfür ideolojisi ile İslamı bağdaştırmaya kalkışmışlardı.
* Ümmet kelimesine ve kavramına boykot ilan etmişlerdi.
* İslam işlerine gelmediği için bir sürü İslamcılık uydurmuşlardı.
* O güdük akılları ile âleme nizam verme hevesine kapılmışlardı.
* Az veya çok akılları vardı ama akl-ı selimleri yoktu.
* Birtakım bozuk tarikatları, sahte sufileri bahane ederek tarikatı ve tasavvufu tamamen inkar ediyorlardı.
* “Allah gerçek bir Janus’tur” diyerek, kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh AllahüTealayı iki çehreli bir Roma putuna benzeten zındığı İslam kahramanı ve fikir önderi olarak gösteriyorlardı.
* Bozuk düzen ve sistemin haram rantlarına aç köpekler ve sırtlanlar gibi saldırıp ganimet devşiriyorlardı.
* Kimisi azılı farmason sarıklıları göklere çıkartıyordu.
* Bu heriflerin bazısı hiç namaz kılmıyordu, bazısı ise doğru dürüst kılmıyordu.
* Onlarda, kendisine biat ve itaat edilmesi şart olan İmam-ı Kebir kavramı yoktu.