Hangi taraf haklı?
İki Müslüman cemaat veya grup kavga eder, dövüşürlerse, ilk yapılacak iş “Hangisi haklı?” sorusunu sorup araştırmak değildir.Önemli ve vahim olan Müslümanların dövüşmeleri...
İki Müslüman cemaat veya grup kavga eder, dövüşürlerse, ilk yapılacak iş “Hangisi haklı?” sorusunu sorup araştırmak değildir.
Önemli ve vahim olan Müslümanların dövüşmeleri, savaşmaları, çatışmalarıdır. Öncelikle hemen bu önlenmelidir.
Böyle bir şey fitnedir, çok kötü bir şeydir, felâkettir.
Kur’an, Sünnet, İslam ahlakı, İslam hikmeti, firaset; mü’minlerin çarpışmalarına, dövüşmelerine izin ve ruhsat vermez.
Müslümanların, meşreb farklılıkları yüzünden birbirlerine düşmanlık etmeleri hamlıktır, câhilliktir, bedevîliktir, büyük günahtır.
Bu konuda hangi yetkili ve ehliyetli şahıslar ve kurumlar Müslümanlara nasihat edeceklerse, hiç durmasınlar, vakit kaybetmesinler, mü’minlere öğüt versinler, onları uyarıp aydınlatsınlar.
Hiçbir tarikatli Müslüman, farklı meşreplere sahip kardeşleriyle çatışmaz, dövüşmez. Bunu yapanlar tarikatli değil, tarikatçidir.
Dinî ve dünyevî konularda hatası, yanlışı olanlar; ehliyetli ve icazetli ulema, fukaha, meşayih tarafından uyarılır.
İhtilaflar sopalarla, yumruklarla, tekmelerle halledilemez, Aksine fitne daha da artar.
Cenab-ı Hak cümlemizi ıslah buyursun.
***
Türkiye’de ve dünyada Hilafet kurumu, Ümmet birliği, Ümmet teşkilatı olmadığı için; plânlarımı, projelerimi, tekliflerimi, tenkitlerimi, isteklerimi, sorularımı yöneltecek, dilekçe verecek yetkili makam bulamıyorum. Müslümanların böyle ortak bir kurumu, teşkilatı olmalı, herkes oraya başvurabilmelidir.
***
Üzerine basarak, altını çizerek tekrar ediyorum:
Turistik, lüks, ihtişamlı, aşırı konforlu umre seyahati olmaz.
Umre nafile bir ibadettir. Farzların önüne geçirilemez.
Diyanet’in umre turları ticareti yapması doğru değildir. Bu hizmet, ehliyetli, liyakatli, namuslu seyahat kurumlarına bırakılmalıdır.
Açık büfeli lüks umre seyahatlerinde tabaklara yenilebilecek miktardan fazla yemek doldurulması, bunların artan kısmının çöpe atılması israftır, günahtır, ayıptır, rezalettir.