İkinci Telgraf: Danışma
Ehliyetli, liyakatli, uzman, tecrübeli, birikimli, hikmetli, firasetli, güvenilir, sezgi sahibi, müstakim (on sıfat saydım) değerli kişilerle istişare edilmelidir. İstişare etmeyen pişman olur buyurulmuştur. İslam dini, işlerin...
Ehliyetli, liyakatli, uzman, tecrübeli, birikimli, hikmetli, firasetli, güvenilir, sezgi sahibi, müstakim (on sıfat saydım) değerli kişilerle istişare edilmelidir. İstişare etmeyen pişman olur buyurulmuştur. İslam dini, işlerin ehil kimselerle istişare edilerek yapılmasını emr ve tavsiye ediyor. Müsteşarlar, ehliyetli değilse, istişarenin faydası olmaz, zararı olur. Ehliyle istişare etmeyen, ağrıyan gözü için doktora değil, baytara gidip, onun verdiği ilacı kullanıp kör olan kimseye benzer.
----------------------------------------------
O Bir Uyarıydı
İSTANBUL’u altüst eden dolu, sağanak yağış, şiddetli rüzgâr, seller, bütün o hengâmeler Bir uyarı idi. (Nispeten hafif) bir tokat idi.
İdareciler ve halk bunu anladılar mı? Sayın okuyucum, zat-ı âliniz anladınız mı?
Dikkat buyurunuz, uyanılmazsa, derlenip toparlanılmazsa tokadın büyüğü gelecektir. Ne zaman?.. Nasıl?..
Bu ihtimale hazır olunuz.
***
Gök birden bire kararınca… Ufuklarda şimşekler çakınca… Rüzgar çılgınca esmeye başlayınca… Yumruk büyüklüğünde dolular yağınca… Deniz bir acayipleşince… Seferdeki bir gemi durmuş, yolculara can yeleği dağıtılmış diye duydum. “Müslüman olanlar Kelime-i Şehadet getirsinler” diye anons yapılmış mıdır?
***
On beş yaşındaki bir kız zengin biriyle üç F’li (fitne fesat fuhuş) şehre gitmiş, al takke ver takke eğlenmiş, keyf etmiş, felekten kâm almış... Medya bunu ballandıra ballandıra anlatıyor. Bu yaştaki bir kız kocaya verilmiş olsaydı, bizim ilerici taife yaygarayı basar, ağzı süt kokan küçük kızlar evlendiriliyor diye feryat ederdi. Hele bir de şer’înikah kıyılmış olsaydı, seyr edin siz gümbürtüyü…
***