Yıldırımlardan Korunmak İçi
BÜTÜN kainat, bütün âlemler, bütün mükevvenat; Allahın ilmi, iradesi, kaderi, kudreti ile kuşatılmıştır. Her şey Allah’ın mülküdür, hikmetiyle dilediği gibi tasarruf eder.Hiçbir...
BÜTÜN kainat, bütün âlemler, bütün mükevvenat; Allahın ilmi, iradesi, kaderi, kudreti ile kuşatılmıştır. Her şey Allah’ın mülküdür, hikmetiyle dilediği gibi tasarruf eder.
Hiçbir şey Allah için güç ve zor değildir.
Miladî 2016 tarihinde yaşıyoruz. Olanlar olmuştur, olacaklar olacaktır.
Yaşadığımız çağ âhir zamandır. Fitne ve fesat çoğalmıştır.
Âhir zamanda zuhur edecek alametler iki sınıftır. Küçük alametler ki, bunların hepsi zuhur etmiştir… Büyük alametler, bunların bir kısmı zuhur etmiştir.
Dünya üzerinde, insanlık aleminde büyük azgınlıklar, kötülükler yaygın hale gelmiştir.
Dört sene süren birinci dünya savaşından, altı sene süren ikinci dünya savaşından sonra, bu ilk ikisinden çok daha yıkıcı ve öldürücü olacağı bilinen üçüncü dünya savaşının ayak sesleri duyulmaktadır.
Dünyada o kadar çok nükleer silah, bomba ve füze depolanmıştır ki, yeryüzünü ve insanlığı bir kere değil, bin kere öldürmeye ve harap etmeye yeter.
İnsanlık alemi beyinsizlikler ve çılgınlıklar içinde sarsılmaktadır.
Şirk, küfür, fısk, fücur, isyan, tuğyan, nifak, şikak, zulüm ayyuka çıkmıştır.
Vahşi global kapitalizm milyarlarca insana zulm etmektedir.
Bir tarafta aşırı refahtan çatlayanlar, öbür tarafta açlık ve sefaletten sürünenler.
Batı medeniyeti nice icatlara ve keşiflere imza atmıştır ama insan boyutlarına ve fıtratına aykırı agresif bir yapıya sahip olduğu için hem kendisinin, hem de dünyanın ve bütün insanlığın felaketine sebep olacaktır.
Einstein’ın dediği gibi “Üçüncü dünya savaşı nükleer silahlarla yapılacaktır. Dördüncüsü yapılabilecekse taş ve sopalarlarla…”
Gerçek Sahip ve Mâlik olan Allahü Teala şirkten, küfürden, nifaktan, inkardan, isyandan, azgınlıktan, zulümden, ribadan ve zinadan razı olmaz. Azgınlar O’nun gazabına uğrar. Azgınlık genel olunca, emr-i maruf ve nehy-i münker yapmayanlar da, genel gelen, yaşa da kuruya da isabet eden musibetin sillesini yer.
Müslüman bir toplum bozulur, haram yeme yaygın hale gelirse dualar makbul olmaz.
Azgınlık, günah, isyan, fısk fücur, riba zina nemrudî bina, rüşvet, haram kazançlar celal yıldırımlarını ve şimşeklerini çeker.
Bendeniz din hocası değilim. Lakin yukarıdaki satırları yazmak için hoca olmak gerekmez.
Haddim olmadığı halde, muhterem din kardeşlerimi toparlanmaya ve emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmaya davet ediyorum.
Zaman, gözyaşları içinde muhlisen lillah istiğfar, günahlarına tevbe, bağışlanma isteme zamanıdır.
Yarım hurma ile de olsa sadaka ve hayır yapma zamanıdır.
İtikadını tashih etmek… Beş vakit namazı dosdoğru kılmak… Zekatını Kur’ana Sünnete Şeriata fıkha uygun olarak hak sahiplerine temlik ederek vermek… Azgın nefs-i emmâresi ile büyük cihad etmek zamanıdır.
Gafiller intihar etmiş olur.
Haram yiyenler zaten batmış ve bitmiştir. Öldüklerinde uyanacaklar ama çok geç kalmış olacaklar.
Utanmadan, arlanmadan, hayâ etmeden, açıkta, açıkça, küstahça, meydan okurcasına; günah işleyen azgınları ve kudurmuşları çok kötü bir akıbet beklemektedir.
Biz mü’minlerin ezelde, Elest bezminde Yüce Yaratıcımız Allahü Tealaya verilmiş sözümüz vardır. Bunu bir an bile hatırımızdan çıkartmamamız gerekir.
Biz nebi değiliz, ismet sıfatıyla muttasıf değiliz. Hasbelbeşeriye günahımız, cürmümüz, hatamız olmuştur. Bunlara tevbe etmemiz, Hak Tealadan afv dilememiz gerekir.
Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak haram gelir elde eden, haram yiyen, haramla zengin olanlarımız varsa; bu haram yüklerden arınmanın çarelerine bakmalıdır. Rüşvet, haram komisyon, riba zenginleri ateşten kurtulmak için Kur’an, Sünnet, Şeriat, İslam ahlakı ne diyorsa, vakit geçirmeden onları yapmalıdır.
Bir tas helal tarhana çorbası, üzeri nefis yemeklerle donanmış zengin haram sofradan milyon kere yeğdir.
Lüks ve israf hastaları şeytanın kardeşleridir.
Zamandan, mekandan, noksan sıfatlardan münezzeh Allaha dönmeliyiz.