Işığa doğru
Karanlık günlerden ve tünellerden geçiyoruz... Işığa kavuşabilmek uğruna geçmeliyiz, gün geldiğinde de toprağa düşmeliyiz. Otuz yıldan beri sineklerle savaşımızın...
Karanlık günlerden ve tünellerden geçiyoruz...
Işığa kavuşabilmek uğruna geçmeliyiz, gün geldiğinde de toprağa düşmeliyiz.
Otuz yıldan beri sineklerle savaşımızın bataklığıdır Suriye, Irak’ın kuzeyi...
Bu bataklık artık kurutulmalıdır...
Kentlerimizin ortasında patlayan bombaların ardından sürekli “Nerde bu devlet?” diyerek isyan eden muhalif koro şimdi de “Afrin’deki ne işimiz var?” sorusunu soruyor...
Kerkük’ü, Musul’u silahların gölgesinde tahliye etmeye çalışan uzaktan kumandalı terörist gruplar, Halep, Şam ve diğer yerleşim kentlerini yangın yerine çevirenler sınır boylarımızda bir Kürt devleti kurmaya çalışıyor...
Otuz beş yıldan beri PKK belasıyla savaşıyoruz...
“İçine düşmüş karanlıkların” hırsıyla kripto örgütlerin darbeleriyle uğraşıyoruz.
Amerika’nın gelip yerleştiği Silopi’de Çekiç Güç birliğiyle PKK finanse edilmiş, desteklenmiş, silah dağıtılmış ve eğitilmiştir...
Dost yüzlü düşmanlarımız her geçen gün gerçek yüzünü gösteriyor...
***
Açıkça söyleyebiliriz ki işte bu bataklığı kurutmak ve bütün pis oyunları bozmak için Afrin’deyiz...
Şehitlerimize hepimiz bir hayat borçluyuz.
Bulutların üzerinde uçuşan bombaların, kurşunların alacakaranlıkta bir gece yarısında gelip kentlerimizi ve bizleri vurmaması için Afrin’deyiz...
Sınır boylarımızda sinir hattı oluşturan pis güçlere artık dur deme zamanıdır...
Prag’da bile Salih Müslim gibi bir eli kanlıya sahip çıkılıyor.
Darbeci subaylara, gazeteci ve yazar maskesi altında eli silahlı ve kalemli kripto tiplere sahip çıkılıyor...
Ve biz hâlâ içimizdeki karanlıkların uzantısı olan muhalif koroya dert anlatmakla meşgulüz...
Düşmanlar gökkuşağı gibi değil bize ait olan gökyüzünde kara bulutlar gibi dolaşıyor...
***
3.5 milyon Suriyeliyi ülkemizde ağırlıyoruz, faturası ise her geçen gün ağırlaşıyor ve 30 milyar dolara vardı...