Meçhule sevdalı
Basın siyasi partilerin yan şubesi gibi çalışmayı gelenek-selleştirdi.Ya iktidardan ya da muhalefetten yana tavır sergilemeyi gazetecilikten sayıyor. Bilinmeli ki basın da insana benziyor. Yalan söyler, iftira atar, sözünde...
Basın siyasi partilerin yan şubesi gibi çalışmayı gelenek-selleştirdi.
Ya iktidardan ya da muhalefetten yana tavır sergilemeyi gazetecilikten sayıyor.
Bilinmeli ki basın da insana benziyor.
Yalan söyler, iftira atar, sözünde durmaz, ikiyüzlü davranır, hırsızlık yapar, dün beyaz dediğine bugün kara der ya da diyebilir...
Yani sayfalarında veya ekranlarında vicdan aramayacaksınız...
O hiç olmadı, olmayacak da...
***
Basın, firari hayallerin delisi olmayı çok sevdi.
Sevdikçe en büyük sermayesi olan güveni zedeliyor ama o sermayenin yerinde artık yeller esiyor.
Cemil Meriç ise bu durumu şöyle özetlemiş:
“Sınıf kavgalarını körükleyenler kendi sınıflarına karşı savaşırlar... İzm’ler bizlere giydirilmek istenen deli gömlekleridir...”
İzm’ler uğruna ne kavgalar körüklendi ve kim bilir kaç kişi delirtildi?
Bilemiyoruz...
***
30 bin kişi terörden hayatını kaybetti...
Kandil Dağı’nı su yoluna çeviren yazar, gazeteci, aydın diye geçinenlerden hiçbiri Anadolu’da bir köy mezarlığına sessiz sedasız gömülen şehit bir askerin, polisin, öğretmenin hikâyesini hiç yazmadı!