AB'yi istemiyoruz vize kalkmasın!.
Dokuz gün çok değil mi falan dediler; zırt diye geçti gitti...Geriye ne kaldı?.Güzel anılar kalmıştır, dost sohbetleri kalmıştır, keşfedilen yeni yerler kalmıştır, okunan yeni kitap...
Dokuz gün çok değil mi falan dediler; zırt diye geçti gitti...
Geriye ne kaldı?.
Güzel anılar kalmıştır, dost sohbetleri kalmıştır, keşfedilen yeni yerler kalmıştır, okunan yeni kitap kalmıştır, yolculuk çilesi kalmıştır..
Bayram ertesine taşan.. Hafta boyu mevzuu edilecek bir şeyler kalmıştır..
Uzun tatilden sonra iş gününe ‘merhaba’ derken kişisel bagajımız boş değildir..
***
Ülke gündeminden de sarkan konular oldu.. Bayramda tüketmediğimiz, bayram ertesine taşıdığımız..
Mesela Suriyelilere vatandaşlık verilmesi..
Karışık mevzuu..
Talep edilen herkese mi vatandaşlık verilecek, Bakan’ın dediği gibi seçmece mi yapılacak henüz belli değil..
Havuza bir laf atıldı.. ‘Suriye’ ve ‘vatandaşlık’ kelimeleri yan yana getirildi o kadar..
O kadarı bile gürültü kopmasına neden oldu!..
Kimi, yapının bozulacağını gündeme getirdi..
Kimi, Araplaşmaya dikkat çekti..
Kimi, Türkiye’nin bu yükü taşıyamayacağını iddia etti..
Kimi, kendi gençlerimize iş veremiyoruz, Suriyelilere nasıl verelim dedi..
***
Ben meseleye biraz farklı baktım..
Suriyelilere vatandaşlık verileceğinin açıklanması bir anlamda Avrupa Birliği’ne veda mesajıydı..
AB’ye girmeyeceğiz..
Vize muafiyeti istemiyoruz..
Demekti!..
***
Neden mi böyle düşündüm?
Avrupa vizeyi neden kaldıracaktı?
Türkiye topraklarındaki mülteciler (Suriyelileri, Iraklıları, Afganları, Afrikalıları) tutsun diye..
Ama en çok Suriyelileri.. 2.5 milyon Suriyeli var..
Suriyelilere vatandaşlık verirsen, Avrupa Türk vatandaşlarına vizeyi kaldırmaz..
Neden mi?
Nedeni basit; otobüse atlayan, uçağa binen Suriyeli Türk vatandaşı, soluğu Avrupa’da alır korkusuyla vizeyi kaldırmaz..
***