Ankara'yı sarsan iki derin kriz
Konu biraz can çıkıcı ama kusura bakmayın.. Türkiye’nin ağır gündemi başka alanlarda kalem oynatmaya izin vermiyor.. Dün Hürriyet’te Mehmet Yakup Yılmaz yazmış.. Akşam sohbetlerinde politika...
Konu biraz can çıkıcı ama kusura bakmayın..
Türkiye’nin ağır gündemi başka alanlarda kalem oynatmaya izin vermiyor..
Dün Hürriyet’te Mehmet Yakup Yılmaz yazmış.. Akşam sohbetlerinde politika konuşmadıklarını söylemiş..
Hatta gazeteci dostlarıyla buluştuğunda bile..
Arkadaş çevrelerinde küçük bir anket yapmış; onlar da politika konuşmuyorlarmış..
Yılmaz, siyaset konuşmaktan hoşlanmadığını söylüyor ama yazıyorlar..
Neden?
Ülke zorluyor..
Bu ülkede siyaset dışına kalem oynatmak zor..
Kendimden biliyorum..
Okur kızıyor..
Okur suçluyor…
Kaçak güreşe başladın diye itham ediyor..
İnandığı, güvendiği yazarların düşüncesini öğrenmek istiyor..
***
Geçen haftanın iki olayı..
BİR: CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun tutuklanacağı tartışması..
İKİ: Merkel’le, daha doğrusu, Alman siyasetiyle köprülerin atılma noktasına gelmesi..
Gel de yazma!..
***
İnsanlar konuşuyor.. İnsanlar soruyor..
Kılıçdaroğlu tutuklanır mı?
Ben de onlara soruyorum; Suçu ne?
Ortada suç yok..
Diyorlar ki; Berberoğlu’yla ilişkilendirirlerse..
Berberoğlu suçlu değil ki, siyaseten mahkûm edildi..
Şunu da ekliyorum..
Burası Venezuela değil.. Burası Kırgızistan değil..
Burası tüm kavgalara rağmen Avrupa ülkesi..
Muhalefet lideri eften püften nedenlerle tutuklanmaz..
Çünkü..
Yarım da olsa hâlâ demokrasi var.. Çeyreği kalsa da hâlâ hukuk devleti var..
***
Merkel krizine gelince.. Kriz siyasi alanda başladı, küçük taşlamalarla ekonomik alana sıçradı.. Toplumsal alana yayıldı, giderek derinleşiyor..