ABD’de sistem ‘Türk tipi’ olsaydı
BÖYLESİ başkanlara daha çok komedi filmlerinde rastlanırdı ama gerçek hayatta karşılıkları da vardı. Böyle “operet başkanlarından” dünya çok...
BÖYLESİ başkanlara daha çok komedi filmlerinde rastlanırdı ama gerçek hayatta karşılıkları da vardı.
Böyle “operet başkanlarından” dünya çok gördü. Chavez vardı mesela. Kim Jong-Unhâlâ iktidarda. Saparmurat “Türkmenbaşı” Niyazov’u anmadan geçmek olmaz.
Şimdi fark, böyle bir tipin dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birinde işbaşına gelmiş olması.
Irkçı, cinsiyetçi, cahil. Hem Yahudilere düşman, Hitler’i seviyor, hem de Müslümanlara düşman.
Ama işte gördüğünüz gibi ABD Başkanı seçilmeyi de başardı.
Buna demokrasinin bir cilvesi de diyebilirsiniz tabii.
Demokrat olmadan, demokrasinin kurallarından yararlanarak işbaşına gelmesine yani.
Böyle bir başkan ile dünyanın daha iyi yaşanabilir bir yer olamayacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Ve doğrusunu isterseniz, ürkmemiz için de çok neden var.
Rusya’nın başında Putin, ABD’nin başında Trump! Kâbus gibi.
Memleketimizin başkanlık sistemi savunucuları için ders çıkartılması gereken bir örnek bu.
Bakın, hiç beklenmedik birisi bile bu sistemde başkan seçilebiliyor.
Ancak Amerikan sisteminde, bunun sakıncalarını ortadan tamamen kaldırmasa bile en aza indirgeyecek denge ve fren mekanizmaları var.
“Türk tipi başkanlık sistemi” değil yani.
Başkan, Kongre’ye hesap vermeden bir kuruş bile harcayamaz. Kongre onaylamadan bakan seçemez, büyükelçi tayin edemez. Kongre’yi ikna edemezse kanun çıkarttıramaz. Bizde yapmak istedikleri gibi “kararnamelerle” memleketi yönetemez. Attığı her adım yasama ve yargının denetimine açıktır.