Can, Erdem ve akademisyenler
PerşembeAVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi, Nokta dergisinin askeri mahkeme kararıyla aranıp, belge ve dosyalarına el konulmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi ve Türkiye'yi ilgili kişilere para...
Perşembe
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi, Nokta dergisinin askeri mahkeme kararıyla aranıp, belge ve dosyalarına el konulmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi ve Türkiye'yi ilgili kişilere para cezası ödemeye mahkûm etti.
Sürpriz bir karar değil.
Mahkemenin bundan önce de bu ifade özgürlüğünün ve halkın haber alma hakkının korunması konusunda verdiği kararlara bakınca, tersi bir kararın çıkmayacağı da belliydi.
Benzeri bir kararın Can Dündar ve Erdem Gül hakkında da verileceğini göreceğiz.
Aynı şekilde bugün büyük bir cadı avına tabi tutulan bildirici akademisyenler için de verileceğini şimdiden söyleyebiliriz.
AİHM kararları, Türkçeye de çevrildi ve herkes kolaylıkla bunlara ulaşabiliyor.
Bizim Anayasa Mahkemesi’nin internet sitesinde de Gilles Dutertre’nin AİHM kararlarından örnekler verdiği bir kitabının Türkçe çevirisi var.
Türkiye’de görevli yargıçların ve savcıların bu kararları bilmiyor olmaları da mümkün değil.
Ama yine de Can Dündar–Erdem Gül örneğinde olduğu gibi gazeteciler sırf bir haber yayınladılar diye tutuklu olarak yargılanabiliyor.
Bildiri yayınlayan akademisyenler savcılar tarafından soruşturuluyorlar, muhtemelen onlar hakkında da davalar açılacak.
Türk adalet sistemi bunu bile bile neden yapıyor diye merak etmemize de gerek yok.
Merak etmiyorum, çünkü bütün bunların neden yapıldığını biliyoruz: Sonuçta mahkûm edemeyeceklerini bildikleri halde bunları yapıyorlar çünkü “peşin cezalandırma” yoluna giderek, toplumu muktedirin talepleri doğrultusunda baskı altına almak istiyorlar.
Türkiye’de hukuk her zaman güçlünün yanında oldu, ama unutmayalım ki artık Avrupa’da hâkimler var!