Cehalet sorunu değil
AHMET Güneştekin’in, Kostantiniyye isimli eseri “tepkiler üzerine” kaldırıldı.Eserin açılış töreninden iki saat sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden gelen zabıta ekibi, eser hakkında...
AHMET Güneştekin’in, Kostantiniyye isimli eseri “tepkiler üzerine” kaldırıldı.
Eserin açılış töreninden iki saat sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden gelen zabıta ekibi, eser hakkında şikâyetler olduğunu söyleyerek, kaldırılmasını istemişler.
Daha sonra da böyle durumlarda hep gördüğümüz, kendilerini hem Osmanlı, hem de Müslüman diye tanımlayan şiddete eğilimli tiplerin tehdit telefonları başlamış.
Memlekete bakın:
Sanat eserini şikâyet eden tipler var, bu tiplerin isteğini yerine getirmek için göreve çıkan belediye zabıtaları.
Sanat eserini kırmakla vs tehdit eden birileri var, koskoca İstanbul’un Valisi, Emniyet Müdürü bunlara engel olamıyor.
Ve gazetelerde okuyorum: Kostantiniyye isminin Osmanlı zamanında da kullanıldığını, Cumhuriyet ile birlikte İstanbul’a dönüldüğünü, Hz. Muhammed’in de fetih ile ilgili hadisinde bu şehirden Kostantiniyye diye söz ettiğini yazan, protestocuları “cehaletle” suçlayan arkadaşlarımız var.
Sorunu bir cehalet–eğitim sorunu olarak görmüyorum.
O tipler, bunları biliyor olsalardı da o heykeli gerekirse zorla kaldırtma hakkını kendilerinde göreceklerdi.
Sorun, günümüzde kendisini İslamcı–Osmanlıcı diye tanımlayan kesimin toplumsal hayatımıza şekil vermek istiyor olmasında.
Kendilerine benzemeyen başka tarzlara tahammül edemiyor olmalarında.
Onlara göre burası Müslüman memleketi ve bu Müslüman memleketinde “salyangoz satmak” mümkün olamaz.
Salyangozun nasıl tarif edileceği de onlara kalmış. Bu bir heykel de olabilir, Noel Baba da, mini etek–şort da, kız kıza bir yere gidip kahkaha atarak eğlenmek de, bir sergi açılışında içki ikramı da, caddeleri yılbaşı için ışıklarla süslemek de.
Sizce, iktidara hâkim olan zihniyet de onlardan farklı mı düşünüyor?
Onun için görevi bu tür müdahaleleri önlemek ve bireysel özgürlükleri korumak olanlar da kafalarını başka yöne çevirirler, hatta bu heykel olayında olduğu gibi zabıta kılığında bu yasakçılığı da savunurlar.
Ağızlarını her açtıklarında kimsenin yaşam biçimine karışmadıklarını söylerler ama başka yaşam biçimlerini silmek için de ellerinden geleni arkalarına koymazlar.
DİNİ NE HALE GETİRDİLER