REFERANDUM sonucundan sonra CHP’nin “hayır” oylarını konsolide edip edemeyeceği tartışılırken bir de baktık ki CHP’de kayıkçı kavgası alevlenmiş.
CHP kayığındaki anlamsız kavga
REFERANDUM sonucundan sonra CHP’nin “hayır” oylarını konsolide edip edemeyeceği tartışılırken bir de baktık ki CHP’de kayıkçı kavgası alevlenmiş. Deniz Baykal’ın...
Deniz Baykal’ın “Kılıçdaroğlu aday olmayacak ise adayı kurultay belirlesin” çıkışı, ilk kıvılcım gibi görünüyor.
Ama aslına bakarsanız Baykal doğru bir konuya temas etti.
2019’da bir referandum yapmayacağız, başkanlık sisteminin Cumhurbaşkanı’nı seçeceğiz.
Ve bu seçimi yüzde 50.01 oy alan kazanacak, sonraki beş yıl tek başına ülkeyi yönetme yetkisine sahip olacak.
Bu kişi kaçınılmaz olarak politikanın içinden geliyor olmalı ki toplumsal bir karşılığı da olsun.
“Hayır” oyu veren “beş benzemez”i, bir tür “çatı aday” etrafında birleştirebilmek hayal kurarken belki mümkün olabilir, ama politikanın gerçekleri bunu taşımaz.
Hedef de zaten yüzde 49’u korumak değil, yüzde 50.01’i kazanmak olmalıdır.
Önümüzdeki seçimin adaylarından biri Allah sağlık verirse şimdiden belli.
Recep Tayyip Erdoğan’ın çok organize bir partisi var, bu partinin ideolojisinin toplumsal bir tabanı var.
Çok büyük sürpriz olmaz ve seçim ikinci tura kalır ise finalde yarışacak ikinci adayın da CHP’nin göstereceği aday olacağını söylemek de bir falcılık sayılmamalı.
Onun için CHP’nin şu an içinde bulunduğu ve dışarıdan bakıldığında “kayıkçı kavgasına” benzeyen durumun bir anlamı ve önemi var.