Devlet değil, bir kişi güçlenecek
AKP’nin gazetelere verdiği ilanlar dizisinin dünkü başlığı “Cesur millet, güçlü devlet” idi. Milletimizin cesareti övündüğümüz bir şey ve tarihimizde bunun birçok örneği de...
AKP’nin gazetelere verdiği ilanlar dizisinin dünkü başlığı “Cesur millet, güçlü devlet” idi.
Milletimizin cesareti övündüğümüz bir şey ve tarihimizde bunun birçok örneği de var.
Ama bunun pazar günü yapılacak referandum ile nasıl bir ilgisi olabilir?
Gözü kapalı bir şekilde “evet” oyu verilmesi istendiği için olabilir mi?
Ve buna ne kadar “cesaret” denilebilir?
Referandumun sonucunda Anayasa’yı değiştirme kararı çıkarsa, bu karar devletimizi nasıl daha güçlü kılacak?
Birdenbire sahip olmadığımız teknolojileri mi üretir hale geleceğiz?
Yeni teknolojiler ile ilgili patent sayımız mı artacak?
Topraklarımızın her yerinden petrol mü fışkıracak?
Milli gelirimiz otuz bin dolarlara mı gelecek?
Ordumuz, dünyadaki hiçbir ordunun sahip olamadığı silahlara mı sahip olacak?
Hayır, bunların hiçbiri olmayacak ve zaten bütün bunlara sahip olabilmek, Anayasa değişikliği ile sağlanabilecek bir şey değil.
Öyle olsaydı, herkes anayasasını bir gecede değiştirir, dünyanın en güçlü devleti olmaya soyunurdu.
Referandumda “evet” çıkarsa, güçlenecek olan devletimiz değil, bir tek kişi olacak.
O bir kişi o kadar güçlenecek ki, memleketin bütün hâkim ve savcılarını kendisi tayin edecek, Meclis’e ihtiyaç duymadan ülkeyi kararnameler ile yönetir olacak.
Yürütme gücü, Cumhuriyet tarihimizde görülmemiş bir şekilde hem yargıya, hem yasama organına sahip olacak.