Dönüşü olmayan yola giriliyor
BAŞBAKAN'ın söylediğine göre Anayasa değişikliği bu hafta TBMM'ye sunulacak.Yine Başbakan’ın ifadesine göre değişiklik 12 maddeden oluşuyor, çok sayıda geçici ve geçiş maddeleri de...
BAŞBAKAN'ın söylediğine göre Anayasa değişikliği bu hafta TBMM'ye sunulacak.
Yine Başbakan’ın ifadesine göre değişiklik 12 maddeden oluşuyor, çok sayıda geçici ve geçiş maddeleri de olacakmış.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temel organlarının görev ve yetkileri değişiyor ve bu 12 maddelik bir paketin içinde halledilecek.
Sadece bu bile işin ne kadar sorunlu olduğunu göstermeye yetecek bir veri aslına bakarsanız.
Niye böyle oldu, bir tek nedeni var: MHP Genel Başkanı, Anayasa’da yaratılan fiili durumun anayasal hale getirilmesi gerektiğine karar verdi.
Anayasa’nın sınırlarını zorlayanları Anayasal çizgiye yöneltmeye çalışmak yerine, o davranışları meşrulaştıracak bir adımı destekleyeceğini açıkladı ve artık öyle görünüyor ki yolun önemli bölümünü de geçmiş bulunuyoruz.
Ve bu yol, geri dönüşü artık çok zor olacak bir yol.
Geri dönüşü olmayan bir yola giriliyor ve milletvekilleri, ne olduğunu tam olarak bilmedikleri bir Anayasa değişikliği için boş kâğıtlara imzalar atıyorlar, bunu yaparken de tebessüm ederek fotoğraflar çektiriyorlar.
Türkiye, tehlikeli bir duruma sürükleniyor: Bir tek adam rejimi kurulacak. Cumhurbaşkanı seçilecek kişi, partisini kontrol etmeye devam edecek.
Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu bugünkü haliyle muhafaza edildiği için bugünkü Meclis’ten daha farklı bir Meclis seçemeyeceğiz.
Milletvekilleri yine liderlerinin iki dudağının arasına sıkışıp kalacak, kendi iradelerine sahip çıkamayacaklar.
Cumhurbaşkanı seçimi ile milletvekili seçimleri birlikte yapılacağı için seçimi kazanacak o tek kişi, Meclis’in de tek hâkimi olacak.
Ve o tek kişi yürütme yetkisini kullanırken de kimseye hesap vermek durumunda olmayacak.
Kararnameler ile ülkeyi yönetecek, canı isterse Meclis’teki çoğunluğuna bir işaret ile istediği kanunları da çıkaracak.
O tek kişi, yürütmenin başı olarak yüksek yargının yarısını seçecek. Daha sonra da dönüp TBMM’deki çoğunluğun başı olarak yüksek yargının geri kalan yarısını seçecek.
Yasama, yürütme ve yargı güçlerinin bir tek kişinin elinde toplanacağı yeni bir rejim geliyor.
Ve bu rejim değişikliği, milletvekillerinin kaldırıverecekleri bir parmakla gerçekleşecek. AKP milletvekilleri reisin gözüne girmek için, MHP milletvekilleri eminim ki neden böyle yaptığını kendilerinin de bilmediği Genel Başkanlarının öfkesini üzerlerine çekmemek için bunu yapacaklar. Türkiye’nin geleceği için değil, kendi şahsi menfaatleri ve dar grup çıkarları için oy kullanacaklar.