'Dünyanın her yeri' neresidir?
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, "devlet sırrı" diye tanımladığı olayları yayınlamanın "dünyanın her yerinde suç olduğunu" söyledi. İzin verirse kendisine Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi’nin 2007...
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, "devlet sırrı" diye tanımladığı olayları yayınlamanın "dünyanın her yerinde suç olduğunu" söyledi.
İzin verirse kendisine Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi’nin 2007 yılında kabul ettiği bir kararı hatırlatmak isterim. Kararda şöyle deniliyor:
“Resmi sırların korunmasında devletin sahip olduğu meşru çıkar, ifade özgürlüğünün sınırlandırılması için bir bahane oluşturmamalıdır. İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumda yolsuzlukları, insan hakları ihlallerini, çevreye verilen zararları ve iktidarın başka kötüye kullanılma yollarını teşhir etmek bakımından önemlidir.”
“Avrupa”, sanıyorum “dünyanın her yeri” kavramını kullanacağımız zaman bakmamız gereken daha önemli bir yer olmalı.
Elbette “dünyanın her yeri” derken Suudi Arabistan, Sudan, İran, Rusya filan gibi ülkeleri kastetmiyorsak!
Başbakan, zaten herkese malum olmuş bir olay ile ilgili belgeleri açıkladıkları için Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yargılanmalarına da karşı değil.
Evet, “Tutuksuz yargılama esastır” diyor ama gazetecilerin bu nedenle yargılanmasını doğru bulduğunu da ihsas ediyor.
Ona izniyle iki ayrı AİHM kararı hatırlatmak isterim.
İçeriği kamuoyu tarafından bilinen bir belgeye gazetelerin yer vermesinin suç oluşturmadığını, bunun suç sayılmasının düşünce özgürlüğünün ihlali olduğunu vurgulayan kararlar bunlar.
Birisi devlet sırlarının açıklanması ile ilgili Sunday Times–İngiltere davası, diğeri gizli vergi belgelerinin açıklanması ile ilgili Fressoz ve Loire–Fransa davası.
Bu bilgileri eski AİHM yargıcı Rıza Türmen’in “Güçsüzlerin Gücü–Türkiye’de İnsan Hakları” (Doğan Kitap) isimli kitabından aktardım.
Başbakan, Adalet Bakanı’na bir talimat verirse bu kararların orijinallerini de edinebilir, okuyabilir.