GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın, TBMM Araştırma Komisyonu’nun sorularına verdiği yazılı yanıt, taslak rapor yayınlandıktan sonra komisyona ulaştı.
Gerekeni tam olarak yapmadılar
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın, TBMM Araştırma Komisyonu’nun sorularına verdiği yazılı yanıt, taslak rapor yayınlandıktan sonra komisyona ulaştı. Neden bu kadar beklendi, neden yazılı...
Neden bu kadar beklendi, neden yazılı yanıt verildi de kafalardaki soruları yanıtlamaya daha kolay olanak verecek komisyon “dinlemesine” katılmadı, bunlar ayrı sorular.
Normal olanı, Meclis’e gidip, milletvekillerinin sorularını yanıtlamaktı. Demokratik bir ülkede olması gerektiği gibi!
Genelkurmay Başkanı, MİT’ten gelen ihbarın bir darbe girişimi ihbarı olmadığını, MİT Müsteşarı’na yönelik komplonun ise daha büyük bir planın parçası olduğunu değerlendirdiğini söylüyor.
Bir ülkenin bir grup askerinin, ülkenin istihbarat kurumunun başındaki kişiyi kaçırmak, rehin almak gibi bir eylem içinde olmasının “daha büyük bir planın parçası” olarak değerlendirilmesinde bir sorun yok.
Ama bu bir darbe girişiminden başka neye işaret ediyor olabilirdi?
Bütün kuvvet komutanları niye uyarılmadı?
Subayların ve astsubayların mesai bitiminde kışlalarından çıkıp gitmelerine ve ortalığı darbecilere bırakmalarına neden müsaade edildi?
Bu emir verilmiş olsaydı, kanunlara ve mesleğine bağlı subaylar, kalkışmayı kışlanın içindeyken bastıramazlar mıydı?
Her kışlada değilse bile birçok birlikte, bu girişim yerinde bastırılabilirdi.
MİT Müsteşarı’nın, ihbarın alınması ve Genelkurmay Başkanı ile değerlendirilmesinden sonraki hareketleri de yanlış ve eksik.