Hep birlikte ‘idare-i maslahat’ etmişler!
ULUDERE'de 2011 yılı sonunda 34 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan olay ile ilgili olarak yapılan soruşturmada Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nın takipsizlik kararı vermesinden...
ULUDERE'de 2011 yılı sonunda 34 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan olay ile ilgili olarak yapılan soruşturmada Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nın takipsizlik kararı vermesinden sonra, ölenlerin yakınları karar hakkında Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne itiraz etmişlerdi.
Bu itiraz 11 Haziran 2014 tarihinde mahkeme başkanının karşı oyuna rağmen daha düşük rütbeli iki askeri yargıcın oyuyla reddedilmişti.
O karara muhalefet şerhi düşen mahkeme başkanı Hava Hâkim Albay Mustafa Pürtaş, karşı oy yazısında şöyle diyordu:
"Kovuşturmaya yer olmadığı kararının kamu vicdanını tatmin etmeyeceği, kısa vadede maslahata uygun ve kamu yararına uygun gözükse de uzun vadede mülkün temeli olan adalet duygusuna ve devlete zarar vereceği düşüncesi ile çoğunluk kararına karşı oy kullandım."
Albay Pürtaş'ın karşı oyunda belirtiği sonunda gerçek oldu.
İdare-i maslahat işe yaramadı ve gerçekler ortaya döküldü.
Cumhuriyet'te Kemal Göktaş'ın haberlerinden öğrendik ki bölgede görev yapan sıralı bütün askeri yetkililer söz konusu kişilerin, terörist değil kaçakçı olduğunu değerlendirmiş.
Ama MİT'ten kaynaklandığını bildiğimiz istihbarat hatası, sonunda zamanın Genelkurmay Başkanı'na gece yarısı evinde imzalatılan bir emir ile ağır bir katliama neden oldu.
Bütün bunlar, Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturma sırasında biliniyordu.
Ama Askeri Savcılık, verdiği takipsizlik kararında bunlardan hiç söz etmedi.