Hey yıllar yenilmedim size!
YANLIŞ hatırlamıyorsam, dünya reklamcılığının piri sayılması lazım gelen adamlarından biri olan Ogilvy söylemişti: “Söyleyecek sözün yoksa, şarkı...
YANLIŞ hatırlamıyorsam, dünya reklamcılığının piri sayılması lazım gelen adamlarından biri olan Ogilvy söylemişti: “Söyleyecek sözün yoksa, şarkı söyle”.
“Cıngıl” adı verilen reklam müzikleri için söylenmiş bir söz bu.
Söyleyecek sözüm var ama yine de bugün içimden geçen şey sadece şarkı söylemek.
Aklıma Nâzım Hikmet’in bir şiiri de geliyor bu arada, buyurun birlikte okuyalım:
“Bize türkülerimizi söyletmiyorlar Robson. / İnci dişli, zenci kardeşim, / Kartal kanatlı kanaryam. / Türkülerimizi söyletmiyorlar bize, / Korkuyorlar Robson / Şafaktan korkuyorlar, / Görmekten, / Duymaktan, / Dokunmaktan korkuyorlar / Yağmurda çırılçıplak yıkanır gibi ağlamaktan / Sımsıkı bir ayvayı dişler gibi gülmekten korkuyorlar / Sevmekten korkuyorlar, bizim Ferhat gibi sevmekten / Sizin de bir Ferhatınız vardır elbet / Robson, adı ne? / Tohumdan ve topraktan korkuyorlar / Akan sudan ve hatırlamaktan korkuyorlar / Ne iskonto, ne komisyon, ne veda isteyen bir dost eli / Sıcak bir kuş gibi, gelip konmamış ki avuçlarının içine / Ümitten korkuyorlar Robson, ümitten korkuyorlar ümitten / Korkuyorlar kartal kanatlı kanaryam / Türkülerimizden korkuyorlar.”