Neruda’yı haklı çıkaran araştırma
TÜRKİYE İstatistik Kurumu’nun Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nın 2016 sonuçları geçtiğimiz çarşamba günü yayınlandı. Baştan genel sonucunu söyleyeyim: Mutluluktan...
TÜRKİYE İstatistik Kurumu’nun Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nın 2016 sonuçları geçtiğimiz çarşamba günü yayınlandı. Baştan genel sonucunu söyleyeyim: Mutluluktan çıldırmış durumdayız!
Birbirinize tuhaf tuhaf baktığınızı ve dalga geçip geçmediğimi anlamaya çalıştığınızı tahmin edebiliyorum.
Hayır, dalga yok, ciddiyim, TÜİK’e göre mutluluktan başımız dönüyor.
TÜİK “yaşam memnuniyeti araştırması”nda esas aldığı “mutluluk” kavramını şöyle tanımlıyor:
“Mutluluk: Acı, keder ve ıstırabın yokluğu ve bunların yerine sevinç, neşe ve tatmin duygularının varlığıyla karakterize edilen durum; hayattan genel olarak memnun olma halidir.”
Aynı araştırmanın temel kabul ettiği “memnuniyet” kavramı ise TÜİK tarafından şöyle tanımlanmış. “Memnuniyet: İhtiyaçların ve isteklerin karşılanmasından doğan tatmin duygusudur.”
Bu araştırma 18 yaş üstündeki vatandaşları kapsıyor.
Ve iftiharla söyleyebiliyorum ki 2016 yılında mutlu olduğunu söyleyen vatandaşlarımızın oranı yüzde 61.3’e çıkmış, geçen senenin de beş puan üzerinde bir tespit bu.
Bunun sebeplerini merak ediyorum haliyle.
Çünkü yine aynı TÜİK’in resmi rakamlarına bakarsak, her beş gençten biri işsiz.
Üstelik bu deyim yerindeyse “indirilmiş” bir rakam.
Eğitimde olmayan ve iş bulamamış gençlerin yaşını TÜİK, 15–25 yaş aralığında görüyor. Oysa OECD hesaplamalarında bu, 15–29 yaş aralığı olarak kullanılıyor.