Olağanüstü hal kısa zamanda kalkmaz

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, "Olağanüstü hal hemen 2017'ye girer girmez kaldırılacak diye bir şey yok. Şimdi referandum olması halinde elbette kimseye OHAL altında seçime gidildi, referandum yapıldı gibi bir söz...


BAŞBAKAN Binali Yıldırım, "Olağanüstü hal hemen 2017'ye girer girmez kaldırılacak diye bir şey yok. Şimdi referandum olması halinde elbette kimseye OHAL altında seçime gidildi, referandum yapıldı gibi bir söz söyleme fırsatı vermeyiz" dedi.

Oysa Cumhurbaşkanı farklı düşünüyor, bunu biliyoruz.

O “Ne kadar gerekirse o kadar sürecek” diye bu durumu eleştirenlere çoktan resti çekmişti.

Yani bu iktidarın genel iş yapma biçimine bakacak olursak, Cumhurbaşkanı ne isterse öyle olacak demektir, Başbakan ne derse desin.

Aslına bakarsanız bu işin buraya varacağı en başından belliydi.

21 Eylül’de bunu yazmıştım. (“Olağanüstü hal, olağanlaşacak” başlıklı yazım.)

Hükümet, olağanüstü hal yetkilerini kullanarak sadece Fetullahçı temizliği yapmadı.

İşinden atılanlar arasında çok sayıda hükümete muhalif olup da Fetullahçı olmayan var.

Hükümet, bu yetkiye dayanarak belediyelerin seçilmiş başkanlarını hapse atıp yerlerine memurları tayin edebildi.

Mülkiyet hakkının ihlal edildiği, tapunun delindiği çok örnek var.

Ve hükümet de biliyor ki olağanüstü hal bittiği gün, bu kararların çoğu geriye dönecek.

Onun için olağanüstü halin kısa zamanda kalkacağını düşünenler yanılır.

Öte yandan Başbakan’ın dediği gibi olağanüstü şartlarda seçim ya da referandum yapılması, belki AKP’deki az sayıdaki insanı rahatsız edebilir ama büyük çoğunluğu etkilemez.

Çünkü hedefine ulaşmakta son derece kararlı bir iktidar var.

BU KADAR İTİDALE ALIŞMAMIŞTIK

BÜYÜK devlet adamlarımız nutuk atarken kendilerini zor tutuyorlar. Bu yeni olmuş bir şey değil, eskiden beri böyledir.

Şimdi fark sadece bunun neredeyse her gün tekrarlanıyor olması.

Mesela Cumhurbaşkanı en son olarak Avrupa Parlamentosu’na kızdı.

Önce başkanına “Haddini bil, sen kimsin” dedi. Oysa adamcağız o kadar ters bir şey de söylememişti.

Sonra kapıları açıp Suriyeli mültecileri Avrupa’ya salıverebileceğini söyledi.

Oysa bundan sadece iki gün önce, bir Suriye uçağı, Fırat Kalkanı operasyonunu yapan birliklerimizi vurdu ve 4 askerimiz şehit oldu, 9 askerimiz yaralandı.

Ben bu haberi duyunca “Şimdi yandın Esad” demiştim ama bakıyorum devletimizi yönetenlerde büyük bir “itidal” var.

Ne nutuk atan var, ne hesap sorulacağını söyleyen, ne de “Misliyle ödeyeceksin” diye posta koyan.

Muazzam bir sessizlik ki bu kadarına alıştırılmamıştık, kulaklarımız arıyor.

Başbakan Yardımcısı, dün sakin sakin Putin ile Cumhurbaşkanı’nın konuyu konuştuklarını, Rusya’nın bu işle ilgisi olmadığını anlatıyordu.

Bakın ne dedi:

“Rusya açıkça bu saldırıda bulunan hava araçlarının Rusya’ya ait olmadığını Putin vasıtasıyla iletmiştir. O bölgedeki tüm hareketliliklerin kayıtları var, gerekli teyitler yapıldıktan sonra girişimlerde bulunulacaktır. Uluslararası camianın ve ilgili tüm tarafların ittifak ettiği DEAŞ’ın bölgeden çıkarılması operasyonudur.”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Birisini kendinize kaç günde âşık edebilirsiniz? 16 Eylül 2018 | 2.511 Okunma Aşk olmaz ise Mualla! 09 Eylül 2018 | 2.266 Okunma Bodrum Belediye Başkanı’ndan gürültü sorununa büyük çözüm Eve gitme tarihlerine sınırlama! 02 Eylül 2018 | 2.169 Okunma Evlilik hesaba kitaba gelir mi? 26 Ağustos 2018 | 4.242 Okunma Üst aklın hıyanet merkezine girdim! 19 Ağustos 2018 | 516 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar