‘Onlar–bunlar’ diyen bölücülere dikkat
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, iftar konuşmasında şunu söyledi: "Türkiye'nin büyümesini istemeyenler var. Benim bir Cumhurbaşkanı olarak arzum, isteğim şu: Diyorum ki biz birlikte olursak, biz iri, diri, kardeş olursak, hep...
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, iftar konuşmasında şunu söyledi:
"Türkiye'nin büyümesini istemeyenler var. Benim bir Cumhurbaşkanı olarak arzum, isteğim şu: Diyorum ki biz birlikte olursak, biz iri, diri, kardeş olursak, hep birlikte Türkiye olursak, o zaman bizi kimse yıkamayacaktır."
Bu konuşmadan anlıyoruz ki Türkiye'nin büyümesini istemeyen birileri var.
Ve bu "birileri" amaçlarına ulaşabilmek için Türkiye'de insanların "iri, diri ve kardeş olmasını, hep birlikte olmasını" engellemeye çalışıyorlar.
Bunu nasıl yapabilirler?
Bu sorunun yanıtı da çok açık ve basit: Türkiye'de yaşayan insanların arasına ayrılıklar sokarak yapıyor olmalılar!
İstiyorlar ki birbirimizden söz ederken mesela "onlar", "bunlar" gibi tanımlamalar kullanalım.
"Bunlar–onlar" gibi sıfatları kullanmamızı sağlamak için de her fırsatı değerlendiriyor olmalılar.
Mesela en basitinden "imam hatipli olanlar–olmayanlar" gibi bir durum yaratabiliyorlar.
Aynı şekilde içki içenler–içmeyenler gibi ayrımları da!
Hatta bu ayrılığı körüklemek için hiç olmayan şeyleri bile kullanıyor olabilirler: Mesela "Kabataş'ta türbanlı bacımızın üstüne işediler, dövdüler" yalanı gibi.
Hatta Beşiktaş vapurundan inen insanları bile giysilerine göre kategorize edip, ayrımcılık yapabiliyorlar.
Her fenalığın altından bir "Gezici" çıkarmak da bizi bölmek isteyenlerin marifeti olmalı.
Öyle olmasa beş benzemez bir kitle olan Gezi protestocularının hepsini aynı kefeye koyup, "Gezici" diye isimlendirirler miydi?