Seçmenin ezici çoğunluğu ne istiyor?
SAYIN Başbakan, kısa bir açık mektubum var. Çok vaktinizi almayacağı için okumanızı dilerim. Sayın Başbakan, size oy versin ya da vermesin seçmenlerin ezici çoğunluğunun aslında bir tek dileği...
SAYIN Başbakan, kısa bir açık mektubum var. Çok vaktinizi almayacağı için okumanızı dilerim.
Sayın Başbakan, size oy versin ya da vermesin seçmenlerin ezici çoğunluğunun aslında bir tek dileği var: Huzurlu bir ülkede yaşamak.
Normal demokrasilerde vatandaşlar seçimlerde oylarını kullanırlar, görevlerini yerine getirirler ve günlük hayatlarını sürdürmeye devam ederler.
Bizde de öyle. Oylarımızı kullandık, milletvekillerini seçip Meclis’e gönderdik, artık onlardan ve yürütmenin başı olarak sizlerden beklediğimiz en önemli şey budur.
Size oy versin ya da vermesin, seçmenlerin ezici çoğunluğu hayatlarına devletin karışmasından hoşlanmıyor.
Çocuklarını nasıl yetiştireceklerine, nasıl yaşayacaklarına, hayat biçimlerine kendileri karar vermek istiyorlar.
Size oy vermiş olsak da olmasak da istiyoruz ki insan olmaktan kaynaklanan temel haklarımız korunsun, devlet bu hakların kullanımına müdahale etmesin.
Size oy versin ya da vermesin seçmenlerin ezici çoğunluğu öngörülebilir bir ülkede yaşamak istiyor.
Bunun yolu adil bir hukuk düzeninin varlığından geçer.
Adil hukuk düzeni, gerçekten bağımsız ve tarafsız yargının varlığı ile ilgilidir.
Bağımsız ve tarafsız yargı, biz sıradan vatandaşların tek güvencesidir.
Aslında lafı uzatmaya da gerek yok: Seçmenlerin ezici çoğunluğu, hangi partiye oy vermiş olursa olsun esasen “muasır medeniyet” seviyesinde yaşamak istiyor.
İngiltere’de, Almanya’da, Fransa’da, İsveç’te kısacası medeni ülkelerde insanlar hangi haklara sahiplerse, bizler de onu istiyoruz.