Sistemi kişiler üzerine kurmak
ÖYLE görünüyor ki Fetullahçı çetenin darbe girişimi, başkanlık sistemine doğru bir geçiş için bahane olarak kullanılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanlık Divanı...
ÖYLE görünüyor ki Fetullahçı çetenin darbe girişimi, başkanlık sistemine doğru bir geçiş için bahane olarak kullanılacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanlık Divanı üyelerini toplamış ve onlara “Yeniden yapılanmak için yeni sistem şart. Genelkurmay ve MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmasını istiyoruz. Kuvvet komutanlıkları da Milli Savunma Bakanlığı’na bağlansın. Bu öneriyi muhalefete götüreceğiz” demiş.
Cumhurbaşkanı’nın “kuvvetler ayrılığından” anladığı bu mudur bilemiyorum tabii!
Bu tür bir yönetim hiyerarşisinin, Silahlı Kuvvetler’de neden olacağı komuta zafiyetini tartışmış ve düşünmüşler midir?
Düşünmüş ve tartışmış olmadıklarına şuradan eminim ki darbe girişimi gerçekleşene kadar böyle bir istek ortada yoktu.
Demek ki bu darbe girişiminden sonra akıllara geldi. Üzerinde biraz tartışıp çalışınca vazgeçerler diye ümit ediyorum.
Sadece şuna dikkat çekmek istiyorum: Her şey Recep Tayyip Erdoğan’ın sanki sonsuza kadar Cumhurbaşkanı olacağı üzerine kuruluyor gibi.
Bir an için diyelim ki Recep Tayyip Erdoğan, gerçekten bu ülkenin yetiştirdiği en önemli, en zeki, en akıllı, en başarılı, en çalışkan, en dürüst siyasetçisi olsun.
Ve böyle bir üstün insana güvenerek, istediği her şeyi ona bağlayalım, onun üzerine bir sistem kuralım.
Peki iki dönemden fazla Cumhurbaşkanlığı yapılamayacağına göre, 8 yıl sonra seçilecek Cumhurbaşkanı’nın onun gibi süper vasıflara sahip olacağından nasıl emin olabiliyoruz?
Ya ABD’deki Trump gibi bir dangalak seçersek ne olacak?
Onun için aklımızı başımıza toplayalım ve sistemi Recep Tayyip Erdoğan’ın üzerine, onun isteklerine uygun olarak kurmayalım.
Hesap verebilir şeffaf bir yönetime, güçlü–bağımsız–tarafsız bir yargıya, kanun çıkarmanın yanında denetleme yeteneğine de sahip bir yasama organına ihtiyacımız var.
Bunu sağlayalım, sistem başkanlık mı olur, parlamenter mi o kadar da önemli değil.
Bunu yapamadığımız sürece sivil ya da askeri darbelere karşı savunmasız bir sistemimiz olur, uyarmış olayım.
BİR CEMAAT GİDER DİĞERİ GELİR
AKP’li Yalçın Akdoğan, devletteki Fetullahçı yapılaşmanın, başka cemaatler içine de sızdığını söyledi.
Onun için Fetullahçı temizliği sırasında başka cemaatlere mensup kişilerin de etkilenebileceğini ama “yanlış yapılırsa düzeltileceğini” de ekledi.
Ve devlette kadrolaşma peşindeki diğer cemaat üyelerinin yüreklerine şu sözleriyle su serpti:
“Bu noktada diğer cemaatlerin müsterih olmasında fayda var. Bugüne kadar AK Parti bütün kesimlerin özgür bir ortamda güçlenmesi için elinden geleni yaptı, onlar bu sürecin muhatabı değildir. Buradaki bu hukuki sürecin muhatabı bu örgüt ve yandaşlarıdır.”