Tabu yıkıcısının hınk deyicisi
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Cumhurbaşkanı'nın Lozan ile ilgili çıkışını "tabularla hesaplaşma" olarak niteledi. Şöyle anlatıyor: “Eğer Lozan’ı, Sevr’e göre değerlendirirsek...
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Cumhurbaşkanı'nın Lozan ile ilgili çıkışını "tabularla hesaplaşma" olarak niteledi.
Şöyle anlatıyor: “Eğer Lozan’ı, Sevr’e göre değerlendirirsek tabii ki zafer olarak kabul edebiliriz. Ancak tarihsel olarak özellikle adalar üzerindeki egemenlik haklarımıza baktığımız zaman Lozan tam da Cumhurbaşkanımızın dediği gibi zafer olarak yutturulmuştur.”
İnternetten baktım bu arkadaş hukuk fakültesini bitirmiş, bir de üzerine çalışma ekonomisi yüksek lisansı yapmış.
Ama genel kültür deseniz, mahalle kahvesi düzeyinde!
Milletvekili seçilmişsin, böyle büyük laflar etmeye imkân veren bir makama da getirmişler, oturup biraz çalışsana.
Biraz kitap okusan, biraz kütüphanede zaman geçirsen, böyle saçma sapan cümleler kurmaktan da kurtulacaksın halbuki.
Bu partinin sorunu, siyasal İslam’ın genel açmazı aslında.
Amaca ulaşmak için her yolu mubah gören bir siyasi çizgi ve gözü kapalı yorumlar yapıyor, bir süre sonra da bu yorumlara kendileri de inanıyor.
Bakın arkadaşlar: Ege adalarını ve On İki Ada’yı, Türkiye Cumhuriyeti Lozan ile kaybetmedi. Onları daha önce Osmanlı, İtalya ve Yunanistan’a kaybetmişti zaten.
Lozan tam tersine Gökçeada ve Bozcaada’nın Türkiye’de kalmasını sağladı. Bu boş işlerle uğraşmayı bırakın.
Türkiye’nin bin tane sorunu var, onlara yoğunlaşın, onları düzeltmeye çalışın.
EL EZHER GİBİ UÇAK
AKP’li milletvekillerinin Fetullah Gülen’i Pensilvanya’da ziyaretlerinde çektirdikleri fotoğraf günün gözde tartışma konularından biri.
AKP Genel Sekreteri Abdülhamit Gül, “Normal ziyaret, eski tarihli fotoğraf” diyor.
İşin aslı da bu zaten. O devirde Fetullah Gülen’i ziyaret etmek için herkes yarış halindeydi.
Siyasetçisinden tutun da büyük büyük işadamlarına kadar herkes kuyrukta bekliyor, Pensilvanya’dan bir işaret alan koşarak gidiyordu.
O günlerde bana anlatılan bir komik olayı sizlerle paylaşayım da cumartesimiz neşeli geçsin.
O günlerde Atatürk Havalimanı’nın dış hatlar terminalinde en çok satılan kitaplar arasında “dua kitapları” da yer alıyordu.
Bunların en iyi müşterileri de namazla filan çok alakalı olmayan ama Pensilvanya ziyareti için New York’a koşturanlardı.