Üst aklın hıyanet merkezine girdim!

Eve gelen ve altında ‘Center of International Confusing Systems’ yazan davetiyede, tanıtım amacıyla evden alınıp bu kuruma götürüleceğim yazıyordu. Makinelerin başında oturup düğmelere basarak dünyayı...

Eve gelen ve altında ‘Center of International Confusing Systems’ yazan davetiyede, tanıtım amacıyla evden alınıp bu kuruma götürüleceğim yazıyordu. Makinelerin başında oturup düğmelere basarak dünyayı karıştıran insanların çalıştığı merkeze girdim, Türkiye masasını da gördüm. İşte izlenimlerim...

Kapıyı açıp daireme girdiğimde yerde, kapının altından atılmış bir zarf buldum.
Üzerinde sadece ismimin yazılı olduğu, beyaz bir zarf.
Zarfın beyazlığı insanın içine bir rahatlık veriyor tabii. Devlet tebligatları, ki bunlar benim mesleğimi yapanlara genellikle savcıdan geliyor, acayip bir rengi olan bir zarfın içinde oluyor.
Bunlara sarı zarf deniyor ama sarıyla alakası yok, kahverengi desem hiç değil. Daha çok yıkanmamış çocuk bezini çağrıştırıyor.

Zarfı elime alırken bunun bir davetiye olmadığının da bilincindeydim.
Artık memleketimizin davetiye alışkanlıkları da değişti.
Şirketler en büyük, en kalın, en fanfirik davetiyeleri bastırıyorlar ki ciddiye alınsınlar. Hatta geçenlerde bir şirketten bakır levha üzerine serigrafiyle basılmış olanından bile aldım. Hurdacıya satsan bir kahve parası çıkar, o derece!
Evlilik, nişan, sünnet davetiyeleri de artık böyle sade zarflardan çıkmıyor.
Genç çiftler, aşklarının ne kadar özel olduğunu kanıtlamak için akla hayale gelmedik şeyleri davetiye niyetine gönderebiliyorlar.
Allahtan sünnet davetiyeleri hâlâ eskisine daha yakın. Sünnet davetiyeleri de nişan-nikâh davetiyelerinin önderlik ettiği trendi izlese elimize neler geçecek, düşünmek dahi istemiyorum!
Uluslararası kafa karıştırma merkezi
Dediğim gibi, sıradan bir zarf olduğu için açmakta acele etmedim, bir kenara koydum.
Tam o sırada telefonum acı acı çaldı. Acı acı çaldığını nereden çıkardın diye soracak olursanız lafın gelişi işte.
Tanımadığım bir numaradan, tanımadığım bir ses şöyle dedi: “Mehmet Bey, size gönderdiğimiz davetiyeyi aldınız mı?”
Kimsiniz filan demeye kalmadan, ahizedeki ses kararlı bir ifadeyle “O zarfı aldınız, biliyoruz, açın lütfen” d...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Birisini kendinize kaç günde âşık edebilirsiniz? 16 Eylül 2018 | 2.511 Okunma Aşk olmaz ise Mualla! 09 Eylül 2018 | 2.266 Okunma Bodrum Belediye Başkanı’ndan gürültü sorununa büyük çözüm Eve gitme tarihlerine sınırlama! 02 Eylül 2018 | 2.169 Okunma Evlilik hesaba kitaba gelir mi? 26 Ağustos 2018 | 4.242 Okunma Üst aklın hıyanet merkezine girdim! 19 Ağustos 2018 | 516 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar