Uzaklarda bir adada
EGE, bir Osmanlı Gölü iken bu adalar topluluğuna Tavşan Adaları denirmiş. Neden bu ismi uygun gördüler, kolayca tahmin edebiliyorum. Bizim adalara isim vermek konusunda ciddi bir tembelliğimiz var çünkü.Adanın iki tepesi...
EGE, bir Osmanlı Gölü iken bu adalar topluluğuna Tavşan Adaları denirmiş. Neden bu ismi uygun gördüler, kolayca tahmin edebiliyorum.
Bizim adalara isim vermek konusunda ciddi bir tembelliğimiz var çünkü.
Adanın iki tepesi varsa, hörgüce benzer, olur Deve Adası. Önündeki otları yemeye çalışan bir tavşana benzer uzaktan, olur Tavşan Adası. Antalya'da Sıçan Adası da var, sıçanı bol olduğu için değil, karadan bakıldığında silueti ona benzediği içindir bu.
İstanbul'dan çıkın, boylu boyunca sahillerimizi takip ederek Antalya'ya kadar gelin, aynı ismi taşıyan bir sürü ada görürsünüz.
Tavşan Adaları'nda da tavşan vardır hiç kuşkusuz, ben gerçi hiç görmedim ama olabilir, bu konuda iddialı değilim.
Atalarımızın Tavşan Adaları dediği bu adalar grubuna şimdi Cyclades deniliyor. Baş ada Syros'tur ama bizim memlekette meşhur olanı Mikonos'tur. Gerçi onu da doğru telaffuz edemeyip Mikanos deriz ama ne zararı var.
Ben orayı sevmem. Pahalılığı bir yana, görmekten hazzetmeyeceğim görüntüler diğer yana.
Kim bilir belki de orayı pek beğenmiyor olmamın nedeni, diğer küçük adalardaki ıssızlık ve yalıtılmışlık duygusunun Mikonos'ta olmamasıdır.
Yarın Hürriyet ile birlikte alacağınız Seyahat ekinde yayınlanmak üzere editörüm Serkan Ocak, benden bir yazı istedi. Ege Adaları'nı gezmek isteyenler için işe yarayacak, küçük pratik bilgiler verdim.
Ve şimdi de bu yazıyı Cyclades takımadalarının en sessizlerinden birinden, Amorgos'tan yazıyorum. Buraya gelmeden önce de Naxos'taydım.
Naxos'u seçmemin nedeni, Ece Aksoy'un hediye ettiği bir kitap oldu.
Uzun yıllar Korfu'da yaşamış, Yunan adalarının neredeyse tümünü gezmiş Lawrence Durrel'in Greek Islands isimli kitabı.
Yorgo Seferis ismini edebiyata, şiire meraklı olanlar iyi bilirler.
Kendisi Anadolu'dan çıkıp, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan ilk hemşerimizdir, Orhan Pamuk'tan çok yıllar önce, 1963'te bu ödüle layık görülmüştü.
Seferis, 1900 İzmir doğumludur. Birinci Dünya Savaşı'na kadar kışları İzmir'de, yazları Urla-İskele'de yaşamış.