Ya evde yoksan?
MONTAIGNE bu sözü söylerken günün birinde insanların ceplerinde telefon taşıyacağını bilmiyordu, günün birinde telefon diye bir şey icat edileceğinden de haberdar değildi. Şöyle yazmış:...
MONTAIGNE bu sözü söylerken günün birinde insanların ceplerinde telefon taşıyacağını bilmiyordu, günün birinde telefon diye bir şey icat edileceğinden de haberdar değildi.
Şöyle yazmış: “Yüceltip durduğumuz, bizi bütün yaratıkların efendisi yaptığına inandığımız aklımızın, aslında azap çekmemiz için bize sunulduğunu söylemeye cüret edebilir miyiz?”
Evet, ne yazık ki aklımız yüzünden azap da çekiyoruz.
Ve şu cep telefonu denen alet de zaten tam olarak bunun için icat edilmiş olmalı. Bakmayın siz, “Hayır efendim, o alet iletişimi hızlandırmak için yapıldı” diyecekler çıksa da gerçek budur.
Ve bu nedenle de yeni bir ruhsal problem literatüre girmiş bulunuyor: Nomofobi!
“Cep telefonsuz kalma korkusu” diye tanımlanabilecek nomofobi hayli yaygın.
Kaliforniya eyaletinde kadınların yüzde 70’inin, erkeklerin de yüzde 61’inin cep telefonsuz kalmaktan korktuğu tespit edilmiş.
Kendinizi test etmeniz de son derece kolay: Eğer cep telefonunuzu uyurken başucunuza koyuyorsanız, uyandığınız andan itibaren gün boyunca sürekli ekranına bakıyorsanız, bavulunuzu hazırlarken ilk işiniz şarj cihazının yanınızda olup olmadığını kontrol etmekse, sizde de nomofobi var demektir.