Yargısal aktivizm ve referandum
ANAYASA Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın, mahkemenin kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada şöyle bir bölüm var: “Anayasa koyucunun, lafzı, anlamı ve amacı bakımından...
ANAYASA Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın, mahkemenin kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada şöyle bir bölüm var:
“Anayasa koyucunun, lafzı, anlamı ve amacı bakımından açık bir şekilde düzenlediği kuralları yorum yoluyla değiştirmek esasen mahkeme eliyle Anayasa değişikliği yapmak anlamına gelir. Bunun da yargısal aktivizm ve meşruiyet tartışmasına yola açacağı her türlü izahtan varestedir.”
Arslan, bu sözleriyle Anayasa Mahkemesi’nin hangi sınırlar içinde hareket edeceğini tarif ediyor.
Bu sözlerinden şunu anlıyorum ki, YSK’nın mühürsüz oy pusulalarını geçerli sayması ile tartışmalı hale gelen referandum kararına karşı mahkemeye bir itiraz yapılacak olursa, bunun bir hukuki sonuç doğurması imkânsız.
Zaten Anayasa da gayet açık, “YSK kararları kesindir” diyor.
Öte yandan YSK’nın referandumun kesin sonucunu ilan ettiği kararında da Başkan Sadi Güven’in açıklamasına göre şöyle bir bölüm var:
“Bireye tanınan hakkın güvenli şekilde kullanıldığının tespit edildiği hallerde, hakkın kullanılmasının korunmasına yönelik bir araç olan usul hükümlerinden birine aykırılığın, hakkın özünü ortadan kaldıracak şekilde yorumlanması mümkün değildir. Anayasal hakkını yükümlülüklere uygun olarak kullanan seçmenin oyunun geçerli sayılmamasının, yönetime katılma hakkının özünü ortadan kaldıracak bir sonuç yaratacağı açıktır.”
Büyük Türk hukukçusu Cevdet Paşa’nın “Usul, esastan önce gelir” sözünü yüksek yargıçlara hatırlatacak değilim.
Ancak YSK, bu gerekçeyle kanunun açık hükmüne bir yorum getiriyor ve referandumda kullanılan mühürsüz zarf ve pusulaların geçerli olduğuna karar veriyor.
298 sayılı kanunun 101. maddesinde şöyle açık bir ifade var: “Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları geçerli değildir.”
101. maddenin tümünü buraya aktarmak için yerim yetersiz ve gerek de yok.
Ancak bu maddenin tümü okunduğunda kanun koyucunun, hangi oy pusulalarının geçerli, hangilerinin geçersiz sayılması gerektiğini açıklıkla kanuna yazdığı görülüyor.
Kanunda açıkça yazılmış bir ifadenin, yorum yoluyla değiştirilmesi, yok sayılması, Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın dikkat çektiği durumu oluşturuyor: Yargısal aktivizm ve meşruiyet tartışması!