Şimdi susun ve kadınları dinleyin
Delirmenin eşiğindeki ülkede son umudum, kadınların sesi. Çünkü kadınlar, kan siyasetini, şiddeti, intikamı reddettiği ve yan yana durabildiği sürece herkesten daha güçlü. Bu güç, bizim...
Delirmenin eşiğindeki ülkede son umudum, kadınların sesi. Çünkü kadınlar, kan siyasetini, şiddeti, intikamı reddettiği ve yan yana durabildiği sürece herkesten daha güçlü.
Bu güç, bizim şansımız.
Bilin ki yüksek güvenlikli malikânelerinde yaşayan muktedirlerin, kendi çocuğunu ve yaşamını güvenceye almış zenginin, savaş üzerinden rant ve iktidar alanı yaratan erkeklerin asla ulaşamayacağı bir güç bu...
Barış Bloku’nun mitinginde barış annesi Döndü Ergin’in konuşmasını dinler ve gözyaşlarımı tutamazken bunu düşündüm: Kanlı gidişata dur diyebilmenin yolu, siyasetçileri değil halkı dinlemek. En çok da savaşın acısını bizzat yaşamış kadınları...
İki evladını kaybeden Döndü Hanım, asker ve polis annelerine şöyle sesleniyordu: “En zoru evlat acısı. Yeter gayrı, bunu halka yaşatmayalım. Yeter! Yeter!”
Kim bu sese kayıtsız kalabilir ki? Şartı şurtu, kan terazisinde kıyas yapmayı bir yana bırakın! Kendinizi de bizi de yakıyorsunuz, yeter!
Rövanş derdimiz yok
Meclis’te dahi “Kadın olarak sus” denilen bir ortamda, Eşitlik İzleme Kadın Grubu’nun (EŞİTİZ) tüm Türkiye’ye yaptığı önemli çağrıyı kısaltarak aktarmayı görev biliyorum: