Bak şu konuşana!

Dün namı diğer Karanlık Oda'da Amberin Zaman'ın ABD'de seyahat ederken biletine "ssss" kodu düşüldüğüne dair bir haber vardı.
Biletinin resmini çekip Twitter'a koyan Hanımefendi şöyle yakınıyordu:
"ABD'de seyahat ederken bu SSSS kodu uçuş kartınızda gözüküyorsa hazırlıklı olun ek güvenlik taramasından geçiriliyorsunuz. Onur kırıcı ama sakin kalmaya çalışın. Ya sabır çekin. Bunlar da geçer yahu..."
Bir anda "İslami gençlik" terminolojisine sarılan Amberin Hanım gibi söylersek, Vah vah vah ve de Allah Allah Allah...
Neden acaba Sayın Zaman? Bu Amerikalılar nasıl olur da, sırf Türk pasaportu taşıyor (sanırım) diye sizin gibi "medeni" bir insana Türk vatandaşı muamelesi çekebilirler.
Sizin de altını çizdiğiniz gibi onur kırıcı bu tutum altında derin bir önyargı olmalı değil mi?
Var tabii! Anlatayım.

*** Hiçbir devletin tek başına, demokrasi ve sandık için canıyla bedel ödemiş bir halkın boynuna "yarı terörist" yaftası geçirmeye gücü yetmez. Hele hele bu devlet, kurduğu ve sonra mücadele ettiği tüm terör örgütlerinden çok daha fazla sivil öldürmüş bir organizasyonsa.
Bu yüzden, hedef tahtasına koyacağı halkların içinden seve seve gönüllülere ve ikbal pervanelerine ihtiyacı vardır.
Örnekleri bizden verecek olursak; mücadele ederken Ankara Garı'nda, Suruç'ta, cephede şehitler verdiğimiz DEAŞ'a "Türkiye silah yardımı yapıyor" diye haber yapacak gazetecilere...
Yurtdışındaki panellerde "Biseksüelim biseksüelim sormayın gitsin... Ama diktatör bana engel oluyor. Lütfen müdahale edilsin" diye isyan eden yazarlara...
Ya da "çağdaş dünyanın" bile tutumunu desteklediği ülkesinin İran zirvesindeki performansını "Rusya Sultan'ın teröristlerini ezmeye karar verdi" diye özetleyecek tiplere... *** Yani diyeceğim o ki, yukarıda anlattığım tipoloji için ortada kaygılanacak bir durum yok. Dolayısıyla, ABD'nin biz Türk vatandaşlarına uyguladığı rutin uygulamalar sizin gibilerini etkilemez Amberin Hanım.
Eğer yine de olur ha rahatsızlık duyarsanız, bizzat kendinizin Türkiye'nin "teröristlere yardım eden ülke" imajına yaptığınız gazetecilik katkılarını koyarsınız önlerine...
"Ben onlardan değilim" dersiniz. "İnanmazsanız, daha geçen Twitter'da Türk seçmene davar dedim, bakın" diye telefonunuzu gösterirsiniz.
Olmazsa, Pensilvanya'da birkaç yıl önce ziyaret edip elini eteğini öptüğünüz çakma imamı ne kadar şahit gösterirsiniz. O sizinle ilgili "gerekenleri" anlatır sahiplerine.
Hayırlı yolculuklar. Kasırgaya dikkat edin.