Belden daralttınız mı Ekrem Bey?
Hafta sonu Ekrem İmamoğlu'nun ekose ceketli fotoğraflarını görünce yüzümde beliren gülümsemeye engel olamadım. Bildiğiniz üzere bu ceket modeli Tayyip Erdoğan'la özdeşleşti.
Resmi görüşmelerde, ekranda hep jilet gibi karşımıza çıkmasına alıştığımız Cumhurbaşkanı için özel tasarlanmış falan da değiller.
Bir numaranın üstünde hafta sonları göre göre dikkatimizi çeken ekose ceketlere aslında hepimiz aşinayız. "Biraz az için," "sen ne zaman evleniyorsun" nasihatleriyle aklımızda yer eden mahallemizdeki abilerden; sözünün ağırlığı olan sokaktaki amcalardan; bayram namazına, kız istemeye, kavgalıları barıştırmaya giderken gördüğümüz adamlardan.
Evet evet, bir zamanlar medyaya hakim olan vasatlar tarafından "sıradan vatandaş" diye kategorize edilen sokaktaki sahici adamlardan söz ediyorum.
17 yıldır, Tayyip Erdoğan'ın siyasi önderliğinde "merkeze" doğru ilerleyen ve görünür olan "çevredeki" bu insanlar, ülkenin ağa babalarına, zenginlerine, ozonla ağartılmış beyazlarına ve onlara özenen azıcık okumuş cahillere dert oldular.
Dönüp bir iki kuşak öncelerine bakmadan ve azıcık mahcubiyet duymadan, "Bakkalıma benzeyen, onun gibi giyinen adamlar gelmiş bizi yönetiyor hayatım" diye yakındılar.
İşte bu yüzden gülüyorum, son gözdeleri Ekrem İmamoğlu'nun ekose cekete bürünüvermesine.
Tamam, biliyorum, İmamoğlu'nun seküler, solcu fanları hiç üzerine alınmıyorlar bu takiyeleri. "Ekrem baş'gan muhafazakar silkeliyor" diye teselli buluyorlar aralarında. Alan razı satan razıysa kime ne elbette. Ama vuran sen bağıran sen misali dün söylenen yine kendileriydi.