Bu kibir ablukası dağılacak
Yalnız yaşadığım ve çok yoğun olduğum için ev işlerinde yardım alıyorum. Temizlik şirketinin çarşamba günü gönderdiği Gülsüm Hanım'a evi teslim etmeden önce memleketlerimiz...
Yalnız yaşadığım ve çok yoğun olduğum için ev işlerinde yardım alıyorum. Temizlik şirketinin çarşamba günü gönderdiği Gülsüm Hanım'a evi teslim etmeden önce memleketlerimiz üzerinden başlayan sohbetimiz her yerde olduğu gibi seçimlere ve siyasete geldi.
Her zaman yaptığım gibi tahminim sorulmasın diye pası Gülsüm Hanım'a attım, "Sizce kim kazanır" dedim. "Ben bilmem" diye geçiştirdi sorumu. Kişisel anketimin kapsamını genişletmek için biraz ısrarcı oldum. "Peki siz kime oy vereceksiniz?"
Yüzüme bakmadan "CHP" deyip bir telaşla kalktı Gülsüm Hanım, "Ben bir mutfağa bakayım..."
O mutfağa "bakarken" ben de akşam Külliye'deki Cumhuriyet Resepsiyonu için yola koyulmak üzere hazırlanıp kapıya geldim.
"Ankara'ya gidiyorum Gülsüm Hanım" dedim, "Siz kapıyı çekip çıkarsınız. Bu arada yarın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la röportajım var ATV'de, belki izlemek istersiniz..."
O ana dek başını kaldırmayan mülayim kadın şaşkınlıkla yüzüme baktı ve gözleri parıldayarak "Allah yardımcısı olsun" diye mırıldandı...
Evet hikâyenin devamı aynen tahmin ettiğiniz gibi... Yolda acele etmek pahasına oturup onu dinledim. Mesudiyeli Gülsüm Hanım korktuğu için oy verdiği partiyi gizliyordu.
Çünkü çalışmaya gittiği mahalle, abonelerine "oyunu HDP'ye ver kurtul" başlıklı haberler geçen ajansın kanallarında sıkça boy gösteren bir kadın gazetecinin "seçim öncesi boşalmasından" yakındığı muhitti.