Diziler, pandemi hazinesini ne zaman keşfedecek?
Türk dizileriyle pek aram yok. Bir defa çok yavaşlar. İşledikleri konular ilgimi çekmiyor. Yerele saplanıp kalıyorlar. Çok da ağlaklar. Hep bir B sınıfı dram, ajitasyon var. Yansıttıkları moda, popüler...
Türk dizileriyle pek aram yok. Bir defa çok yavaşlar. İşledikleri konular ilgimi çekmiyor. Yerele saplanıp kalıyorlar. Çok da ağlaklar. Hep bir B sınıfı dram, ajitasyon var.
Yansıttıkları moda, popüler akımlar, kullandıkları dil vasatın altında. Vıcık vıcık bir yapmacıklık, özentilik. Karakterlerin ilişki kurma biçimleri bile insanı geriyor. Çünkü düşmanlar da sevgililer de herkes biriyle didişiyor. Hepsinde flörtün en bariz göstergesi, âşıkların birbirine hakaret etmesi, laf sokması...
Mizahtan beklentim de küfür ve cinsel organların ima edilmesinden daha fazlası.
Bu yüzden hayatın gerçekliğinden beyaz perdenin büyüsüne kaçtığım, yaşadığım atmosferden sıyrılmak istediğim sınırlı zamanlarda canım sıkılsın, moralim bozulsun istemiyorum.
Yine de önyargılı olmamaya çalışıyorum. Arada, bu kadar insan bir araya gelmişse, onca para harcanmışsa neden bu kadar kötü olabilir ki diyerek yeni dizilere başlıyorum. Ne yazık ki bir-iki bölüm zor sabrediyorum.