Erdoğan’a da ‘işbirlikçi siyonist’ demezsin artık!
Sabah Gazetesi Yazarı Melih Altınok'un bugünkü (11.03.2022)''Erdoğan’a da ‘işbirlikçi siyonist’ demezsin artık!'' başlıklı yazısı.
Yitzak Herzog 14 yıl aradan sonra Türkiye'ye gelen ilk İsrail Cumhurbaşkanı oldu.
Bu gelişme, "One minute" çıkışının ardından kopan Türkiyeİsrail ilişkilerinin normalleşmeye başlayacağının en kararlı göstergesi.
Evet, aramızda, Filistin meselesindeki tavrımıza karşı İsrail'in PKK-YPG kozunu kullanmaktan çekinmemesi gibi yakıcı çelişkiler mevcut.
Ancak ABD'nin Afganistan'dan ve bölgeden çekilmesiyle oluşan boşlukta yeni ittifaklar kuruluyor. İsrail ve "ezeli düşmanı" görünen Arap ülkeleri peşi sıra görüşmeler yapıyor.
Böyle bir denklemde Türkiye'nin 13 yıllık pozisyonunda ısrarcı olması düşünülemezdi. Üstelik de Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının paylaşımının üzerinden yeni dengeler oluşmuşken ve Türkiyeİsrail işbirliğinin önemi kendini bu kadar açık hissettirmişken...
Kaldı ki İsrail-Filistin mücadelesinde Tel Aviv'in tezlerini destekleyen ya da PKK-YPG'ye destek veren devletlerle diplomatik ilişkilerimizi askıya alacak olsak ABD ve Rusya dahil konuşabildiğimiz tek bir ülke kalmazdı.
Bu rasyonel dış politika perspektifine ideolojik gerekçelerle karşı çıkan radikal çevrelere sözüm yok. Varoluşlarının sebebi bu kavga. İsrail'deki siyonistler de yeni cumhurbaşkanlarını, "Erdoğan'ın ayağına gitti" diye saçma sapan gerekçelerle yerden yere vuruyorlar.
Ne var ki Foreign Policy'nin "ABD'nin adamı diye" açıkça yazmaktan çekinmediği Ahmet Davutoğlu'nun "İslamcı pozlar" kesmesi, tek kelimeyle komik... Tıpkı boyunu aşan ihtirasları gibi, ceketinin üzerine geçirmeye çalıştığı "solmuş milli görüş gömleği" de kalıbına birkaç beden büyük.