Görüşelim
Geçenlerde 20'li yaşlarının başındaki bir arkadaşımla, 4-5 yıl önce aynı şeyleri söylediğimiz insanlarla bugün çok farklı kutuplarda yer almamız üzerine konuşuyorduk. Kendimizden ve onlardan...
Geçenlerde 20'li yaşlarının başındaki bir arkadaşımla, 4-5 yıl önce aynı şeyleri söylediğimiz insanlarla bugün çok farklı kutuplarda yer almamız üzerine konuşuyorduk. Kendimizden ve onlardan trajik değişim örneklerini sıralarken, "Ben de 10 yıl sonra bugün bulunduğum pozisyona acaba şaşıracak mıyım" diye sordu.
"10 yıl boyunca görüşüyor olmazsak garanti veremem" yanıtımı ise gençliğine, deneyimine zakasına bir yönelik bir tespit ve kendime güvenimin ifadesi olarak algılamış olmalı ki, "sanırım zekama senden çok güveniyorum" dedi.
Oysa bahsettiğim şey sadece ve sadece bir agnostizm güzellemesiydi. Çünkü şimdiki aidiyetlerimiz, bulunduğumuz çevre ve ilişkilerimizden bağımsız arı bir bilinç söz konusu değil. 10 yıl sonra bu saydığım çerçeveye dair öngörülerimiz sadece bir kehanetten ibaret olacağı için de en doğrusu bilincimiz üzerindeki belirleyiciler üzerinden bir tahmin yapmak olabilirdi.
Örneğin önceden aynı şeyleri söylediğimiz dostlarımızla bugün farklı düşünmemizin nedeni, gerçeğin ne olduğundan çok o gerçeğe farklı açılardan bakmamızla alakalıydı. Yani asıl tartışma konusu "gerçek" üzerine değil, her şeyden çok mekana bağlı olan "doğru"ya dairdi. Şayet bugün farklılıklarımıza şaşırdığımız dostlarımızla aynı yerde duruyor olsak, çok kuvvetli bir ihtimaldir ki, gerçeğe dair bugünkü doğrularımızı garip bulacaktık.