Habertürk’ün bilimsel bedduacısı
Kendilerine katılmıyorum. Bence Athena Gökhan söylediklerine inanıyor. Hatta "gerçekliğini" iliklerine kadar hissediyor
Koronayla ilgili bilimsel gerçekler ortaya çıkmaya başlayınca, pandemide halka ekranlardan korku saçan felaket tellalları da kıvırmaya başladılar.
Çaktırmadan, "tartışılmaz" dedikleri tedavi yöntemlerinin ve izolasyon tedbirlerinin aslında çok da gerekli olmadığını satır aralarında itiraf ediyorlar.
Hallerinde mahcubiyetten eser olsa tamam diyeceğim. Herkes yanılabilir, doğru bildiğinin yanlış olduğunu anlayabilir...
Ama özeleştiri şöyle dursun, bu arkadaşlar zeytinyağı gibi üste çıkıp çelişkilerini ortaya koyanlara saldırıyorlar.
Bol keseden tavsiye ettikleri işlevsiz yasaklar yüzünden hayatı kayan vatandaşın, belini doğrultamayan esnafın sitemine bile tahammül edemiyorlar.
Dün de Habertürk'ün ağzı bozuk kalemi, "güruh" dediği kendisini eleştirenlere "düşük zekâ" diye hakaret ediyordu. Ardından da "bu bilimsel tavrını" bir bedduayla taçlandırıyordu:
"Onlara temennim, en yakınlarının ağır bir koronaya yakalanması. Hanya'yı Konya'yı görsünler diye. Beddua mı? Beddua."
Beddua etme alışkanlığını, birer birer yurt dışına firar......