Halk desteği, oy yok fantazya çok
Daha önce de türlü vesilelerle bu ülkeye, halkalarına, değerlerine ve tarihine nefretlerine şahit olmuştuk.Şivesinden, yoksulluğundan, inançlarından, etnik kimliğinden ötürü hakir gördükleri insanların...
Daha önce de türlü vesilelerle bu ülkeye, halkalarına, değerlerine ve tarihine nefretlerine şahit olmuştuk.
Şivesinden, yoksulluğundan, inançlarından, etnik kimliğinden ötürü hakir gördükleri insanların siyasi tercihlerinin muktedir olmasını hiçbir zaman hazmedemediler.
"Darbe anayasasından kıl koparsan kârdır" diyerek yan yana gelen bu insanlar 12 Eylül referandumunda yüzde 58 evet oyu verdi. Onlar Aziz Nesin'in "Türklerin yüzde 60'ı aptaldır" sözünü motto yaptılar.
Muhtıralar, darbe girişimleri, sokak kabadayılıkları sökmeyince halka nefretlerinin dozajı da arttı. "Savaş koşullarına" geçtiler. Diktatör Esad Suriye'de 300 bin sivilin katliam startını verip de Türkiye kendisine tavır koyunca tereddüt bile etmeden saflarını seçtiler. Artık hepsi birer Şebbihaydı. Şam Türkiye'nin uçağını düşürüp iki ülke fiili savaş durumuna geçince, ülkenin ana muhalefet partisi Esad'a destek ziyaretlerine başladı. Esad'ın Muhaberatı Reyhanlı'da 50'den fazla vatandaşımızı katlettiğinde gazetelerinde, TV programlarında, Twitter hesaplarında "terör kınaması" bile yapamadılar. Artık açık açık sandıkta alamadıkları iktidarı Suriye'nin Türkiye'yi işgal etmesiyle kazanacaklarını dillendirmeye başlamışlardı.
Yıllarca "Türkiye İran olacak" paranoyasını pompalayan sanki kendileri değilmiş gibi, iki ülke arasındaki her diplomatik gerginlikte mollaları alkışladılar. Halen CHP vekili olan biri "Türkiye savaşa girerse safım İran'ın yanıdır" açıklaması bile yaptı.