İstenmiyoruz, anlayın artık
Erol Bilecik'in AB ve OHAL'le ilgili sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği cevaplarTÜSİAD Yüksek İstişare Toplantısı'na damgasını vurdu."AB, Türkiye'nin öncelikli milli menfaatidir. Gümrük...
Erol Bilecik'in AB ve OHAL'le ilgili sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği cevaplarTÜSİAD Yüksek İstişare Toplantısı'na damgasını vurdu.
"AB, Türkiye'nin öncelikli milli menfaatidir. Gümrük Birliği öncelikle güncellenmeli. Türkiye, Avrupa değerler kümesine aittir" diyen Bilecik 10 aydır devam eden OHAL'in uzatılmamasını umduklarını söyledi.
Daha sonra kürsüye çıkan Erdoğan ise birliğin çifte standartlarından örnekler vererek, "AB kapısını açmış da Türkiye içeri mi girmemiş. Sene 1963, sene 2017. 54 yıldır bu ülkeyi kapısında sürüm sürüm süründüren bir AB var. Bizden sonra kimler geldi kimler geçti. Türkiye'nin günahı ne de almıyorsunuz?" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı OHAL'le ilgili olarak ise şunları söyledi: "OHAL konusundaki endişelerinizi anlamakta zorlanıyorum. OHAL işadamlarının neyini engelledi? Ülkemizin yıkılmasına milletimizin yok edilmesine yönelik bir operasyon yapılıyor. 249 şehidimiz var, biz hâlâOHAL'i kaldıralım diyoruz. Her şey huzura kavuşmadan OHAL'i kaldıramayız. OHAL'i ülkemizde her şey sağlıklı bir şekilde yürüsün diye devam ettiriyoruz."
Peki, bizler burada AB perspektifinden bahsedip, devletin darbe sonrası meşru müdafaa hakkını kullanarak ilan ettiği OHAL'i birlik açısından tartışırken "onlar" ne yapıyor?
Evet, soru bu. Türkiye AB ilişkileri sanki sadece Türkiye'nin tutum ve kararlılığına bağlı bir süreçmiş gibi değerlendirmek ne kadar doğru? Fransa gibi AB üyesi ülkelere hak olan OHAL Türkiye'ye için neden lüks?