Korkma
Aynı başlıkla pandemide de yazılar yazdım. Çünkü Sağlık Bakanının yönetime el koymuş askerler gibi her gece ekranlarda olağanüstü hal koşullarını hatırlattığı...
Aynı başlıkla pandemide de yazılar yazdım.
Çünkü Sağlık Bakanının yönetime el koymuş askerler gibi her gece ekranlarda olağanüstü hal koşullarını hatırlattığı, televizyonların, gazetelerin saat başı, mevsimsel gribe yakalanan hastaları gösteren korona tablolarını yayınladığı günlerdi.
İnsanın insana şüpheyle, korkuyla yaklaşmaya başladığı; cenazelerin cemaatsiz gömüldüğü, 1500 yıldır safları sıklaşsın diye uğraşılan camilerde namaz kılanların arasına şerit çekildiği; gece aynı yatakta uyuyan karı kocanın sabah trafikte durdurulup "neden otomobil içinde maske takmıyorsunuz" diye azarladığı bir cinnet dönemi...
Biliyorum içinizden "taktın pandemiye, geçti gitti" diyenler var.
Unutmak istemenizi anlıyorum ama görmüyor musunuz geçen bir şey yok?
Korku yine iş başında. Sadece konu farklı. Bu kez öne çıkartılan asayiş.
Televizyonların, gazetelerin, sosyal medyanın gündemi sokak kavgaları, cinayetler, tacizler... Reyting, tık da bol.
Siyasetin tepkiyi dindirmek için başvurduğu çözüm ise, sistematik olarak...