Küs olduğumuzu barışınca anladık
6 yıldır büyükelçi bile göndermediğimiz İsrail'le diplomatik ilişkilere başladık. 7 aydır "küs" olduğumuz Rusya ile de barıştık. Başbakan Binali Yıldırım sırada Mısır ve Suriye...
6 yıldır büyükelçi bile göndermediğimiz İsrail'le diplomatik ilişkilere başladık. 7 aydır "küs" olduğumuz Rusya ile de barıştık. Başbakan Binali Yıldırım sırada Mısır ve Suriye gibi aramızın açık olduğu başka ülkeler de olduğunu söylüyor.
"Bu gidişle düşman ülke kalmayacak" diye kaygılananlar olduğunu görüyorum. Tabii bunu açıkça söyleyemedikleri için hafifçe soslandırıyorlar.
İçlerinde en eğlencelileri olanları kuşkusuz "Madem barışacaktınız niye kavga ettiniz" türünden Hürriyet tipi diplomatik analizler. Gördüğünüz üzere onlar üzerine söylenecek çok bir şey yok. Gülüp geçiyoruz.
Kimi ulusalcılar da yaşanan yumuşamadan huzursuz. Atatürk'ün "Yurtta barış dünyada barış" sözünü tekrar ediyorlar. "Döndünüz mü kürkçü dükkânına" diye soruyorlar, sanki Atatürk haklı çıkınca onlar da çıkacak, yobazlıkları unutulacakmış gibi.
Ama Atatürk'ün bu düsturu yedi düvelle savaştıktan sonra "barışırken" söylediğini düşünemiyorlar elbette.
Fethullahçılar ve yabancı devletlerin istihbarat servisleri, fonları vs ile "iyi ilişkileri" olanlar da panikte. Gazetelerinden apar topar istifa edip teker teker yurtdışına kaçıyorlar. E tabii devletler barıştıkça ajanlar boşa çıkıyor.
Özetle, otuz iki kısım tekmili birden, Türkiye küsken dost oldukları ülkelere bir anda düşman kesildiler. Demek barışınca anladılar bir zaman onlara küs olduğumuzu.
İlginç.