Marjinal olduğumu düşünmüyorum...
Sabah Gazetesi Yazarı Melih Altınok'un bugünkü (22.07.2022)''Marjinal olduğumu düşünmüyorum...'' başlıklı yazısı.
Dün de bir arkadaşım Sağlık Bakanı'nın açıklamasını atmış. Yetişkin nüfus içinde hiç aşılatmamışların oranı "yüzde 8 bile" değilmiş.
Yüzde 92'ye dahil yetişkin arkadaşım, haberin altına da "Marjinalliğe devam mı? Gel direnme, aşını ol" notunu iliştirmiş.
Çoğunluğun dışında kalınca huzursuzluk hisseden bir yapım yok...
Ne var ki politik ve ekonomik bir mesele olarak gördüğüm pandemiyle ilgili şüpheci yaklaşımımın "marjinal" olduğunu düşünmediğimi de söylemeliyim.
Bence asıl sıradışı tavır, açık havaya ağzını bezlemeden çıkamamayı, sokağa çıkma yasaklarını, test angaryasını, sıvı dayatmasını, seyahat yasağını sorgulamadan paşa paşa kabul etmek, hatta bu hayatın "bağımlısı" olmak, normal yaşantısına devam edeni "tehdit" olarak algılamak.
Şaşırtıcı olan, şüphe uyandıran da yüzde 8'in "bir dakika" demesi değil, 92'nin resmi pandemi söylemine bir anda ikna olması.
Siz söyleyin, bugüne kadar halkımız ve dünya halkları hangi hayati konuda böylesine ezici şekilde konsensüse vardı?
Yüzde 50'nin kara dediğine yüzde 50'nin ak dediği bir ortamda bu rekor uzlaşı, sistematik bir propagandadan başka neyin eseri olabilir?
Bundan sonra denize çöp atalım mı atmayalım mı diye sorsanız, "Tabii ki atmayalım" diyecek yüzde 92'yi bulmazsınız.
Evet, estağfurullah marjinal sizsiniz.
TAKMALI MI TAKMAMALI MI?
Ne zaman pandemi politikalarıyla, sıvılarıyla, izolasyon tedbirleriyle ilgili yazsam, şüphelerimi, sorularımı dile getirsem kimi okurlar bıyık altından söyleniyor:
"Abi sen de taktın ha..."
E tabii bir dönem kışlaya dönmüş hayatımızı düşününce ve o günlerde indirilen şartelin bugün tüm dünyayı ekonomik sarsıntıya sürüklediğini, doğal dengeleri bozduğunu yaşayarak gördükçe "Boş geç" diyemiyorum haliyle...
Görüyorsunuz, sonbahara doğru yeniden kapanma için, işlevsel olmadıkları bilimsel olarak kanıtlanan tedbirler usul usul hayatımıza sokulmaya çalışılıyor.