Nihayet ve de oh be!
AK Parti ve MHP'nin uzlaşmasıyla hazırlanan anayasa paketinin ayrıntıları dün itibariyle tartışılmaya başlandı.Milletvekili sayısının artırılması, askeri yargının kaldırılması ve HSYK...
AK Parti ve MHP'nin uzlaşmasıyla hazırlanan anayasa paketinin ayrıntıları dün itibariyle tartışılmaya başlandı.
Milletvekili sayısının artırılması, askeri yargının kaldırılması ve HSYK seçimleri gibi önemli konularda değişiklikler öngören paketin en merak edilen kısmı ise kuşkusuz Cumhurbaşkanı ile ilgili maddeler.
Medyada yer aldığı kadarıyla pakette Cumhurbaşkanın konumu ile ilgili şu ayrıntılar yer alıyor:
Cumhurbaşkanı yürütmenin başı olacak ve başbakanlık kalkacak.
Cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisini kesme zorunluluğu kalkacak. Ancak parti üyeliği 2018'de başlayabilecek.
Cumhurbaşkanının 2019'da başlayacak şekilde "cezai" sorumluluğu olacak. Yüce divana sevki için de kademeli bir formül öngörülüyor.
Nihayet ve de oh be!
Eğer Meclis'te bir aksilik olmaz da halk bu işe onay verirse;
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren varolan ancak "mış" gibi yapılarak kabul edilmeyen fiili durum yasallaşacak... Cumhurbaşkanları, gözümüzün içine baka baka, içinden çıktıkları partiyi "yolda görse tanımayacakları" masalını anlatmak zorunda kalmayacaklar.
Ve hepsinden önemlisi, yürütmenin projelerinin, icraatlarının önüne "döşenen barikatlar"yıkılmış olacak...
"Biz söyleriz Meclis seçer, nasılsa halkı karıştırmayız" diye "sınırsız yetki ve sınırsız sorumsuzlukla" donatılmış olan Cumhurbaşkanlığı makamı, "yetkisiyle" orantılı şekilde "sorumlu" da olacak.
Mevzuu mevcut Cumhurbaşkanımız üzerinden tartışıp, bu reformun Türkiye demokrasisine ve kalkınmasına yapacağı katkıyı ısrarla gizlemeye çalışanlara rağmen sanırım bu kez tamam!