Onca masrafa ne gerek var?
Dün Cumhuriyet, Posta, Hürriyet, Birgün, Bugün, Taraf ve benzerlerinin ilk sayfalarına bakanlar anı gazeteyi okuduğunu sanmış olmalılar. İşin acı olan tarafı haklılar da... Çünkü hepsi de ilk...
Dün Cumhuriyet, Posta, Hürriyet, Birgün, Bugün, Taraf ve benzerlerinin ilk sayfalarına bakanlar anı gazeteyi okuduğunu sanmış olmalılar. İşin acı olan tarafı haklılar da... Çünkü hepsi de ilk sayfalarını aynı habere ayırmışlardı: "İşin içinde Reis var, MİT var."
Ani, olağanüstü, siyasi farklılıkları talileştiren, nedenleri, gelişimi ve sonuçları üzerinde konsensüse varılmış bir gelişme mi yaşanmıştı?
Hayır.
Mevzu, üç beş gün önce bir gazetecinin uğradığı yumruklu saldırıyla ilgili kulisti.
Peki nasıl oluyordu da, bunca gazetenin ayrı toplanmasını beklediğimiz yazı işleri aynı "duyumu" aynı içerik hatta tıpatıp başlılarla işleyebiliyordu?
Rastlantı olamazdı değil mi? E kulakları da bir olmadığına göre...
Ortada kemiksiz, tartışma götürmeyecek, üzerinde her görenin aynı sonuca varacağı bir kaynak mı vardı? Hayır. Zira asıl, mafyavari ilişkileri ortaya çıkan lümpen saldırganların, "reis" derken gerçek anlamda reislerinden bahsetmediklerini düşünmek için "reis" diye anılan kişiye karşı saplantılı bir ruh haline sahip olmaları gerek. Bu aşırı yorumun yanı sıra, farklı gazetelerin hepsinin de metinlerinin aynı yerine yerleştirdikleri zorlama tanımlamalar şüpheleri daha da artırıyordu.
Kaldı ki, sözünü ettiğimiz yayın organları, bugüne değin siyasi yelpazenin taban tabana zıt yerlerinde konumlanmış okura seslenen gazetelerdi.